Atilla KÖPRÜLÜOĞLU

Atilla KÖPRÜLÜOĞLU

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

TÜRKÜDÜR;  TÜRKİYE'DİR O. RUHİ SU'LAR ÖLMEZ!..

A+A-

TÜRKÜDÜR; 

TÜRKİYE'DİR O.

RUHİ SU'LAR ÖLMEZ!..

 

"Ne mutlu ki bize insan olmuşuz.

İnsan sevgisini gerçek bilmişiz.

İnsanın dalında açıp gülmüşüz.

 Muhabbet insana, insan olana."

(Ruhi Su)

 

****

"Drama Köprüsü Bre Hasan Gecemi Geçtin

Ecel Şerbetini Bre Hasan Ölmeden İçtin

Anadan Babadan Bre Hasan Nasıl Vazgeçtin Hasan

At Martini Debreli Hasan Dağlar İnlesin

Drama Mahpusunda Bre Hasan Namın Yürüsün

Drama Köprüsü Bre Hasan Dardır Geçilmez

Soğuktur Suları Bre Hasan Bir Tas İçilmez

Anadan Geçilir Bre Hasan Yardan Geçilmez.."

Bu Rumeli türküsü, en çok onun ağzına yakışırdı....

O basbariton sesiyle -deyim yerindeyse-kulağımızın pasını silendi Ruhi Su!..

 

***

Öksüzdü; 

kendi ifadesi ile; "1.Dünya Savaşı'nın ortada bıraktıklarındandı."

Küçük yaşta keman çalmayı yuttu adeta.

Müzik Öğretmen Okulu ve Ankara Devlet Konservatuarı Opera Bölümü'nü bitirdi.

Konservatuara alınış öyküsünü; 

rahmetli 

Şadan Gökovalı Hocam şöyle aktarırdı:

"Ahmet Kutsi Tecer ve Sabahattin Ali, Sivas yakından geçerken arabaları bozulmuş. 

O arada, bir saz/türkü duyulmuş: 'Ayın şavkı vurur sazın üstüne / Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne / gel ey hilal kaşlım dizim üstüne / ay bir yandan sen bir yandan sar beni!' 

Çalıp çığıran; Ruhi Su'dur!  

Tecer onu Konservatuara alır."

Yıllar sonra

aynı okulda görev yaptı Su, sonra siyasi nedenlerle ayrıldı.

En çok halk türkülerimize ilgi duydu, hep türkü çığırdı.

Otoritelere göre; Ruhi Su, 

"Nâzım Hikmet´in yazın dalında tuttuğu yerin, müzik alanındaki seçkin temsilcisiydi."

O, müziğin ulaştığı çağdaşlığı derinliğine bilen, türkülerin gizine varmış, toplumcu-gerçekçi sanatın temsilcisiydi.

Ruhi Su, türkülerini söylediği halkından hiç bir zaman kopmamıştır. 

Her defasında halkın dili, sesi, kulağı olmuştur.

Onların özlemlerin türkülerinde dile getirmiştir...

 

***

Ruhi Su...

Baskıyı, sömürüyü, yoksulluğu, kavgayı...

Çok sevdiği Türkiye'yi...

Anadolu'yu...

En güzel türkülerde dillendirirdi.

Bir söyleşidendir şu sözleri:

"Nâzım Hikmet neyi seviyorsa, onu anlatıyor değil mi? 

Onun dünyaya bir bakış açısı var. 

O açıdan, ağaca da bakıyor, insana da. 

Ortak olan şey söz güzelliği, fikir güzelliği, şiir gücü..."

 

***

İnandığı doğrultudan zerre kadar ödün vermeden mücadele etti.

12 Eylül darbecileri ve onun yancıları, yakalandığı hastalıktan kurtulabilmesi için Avrupa´ya tedaviye gitmesi gerekirken, Usta'ya pasaport vermediler...

Bir anlamda "zamansız" ölümünü hazırladılar.

Nâzım Baba'nın "onlar türkülerimizden korkuyorlar" dizesine uyumlu olarak(!)

20 Eylül 1985'te cenazesinde  "Ruhi Su'lar Ölmez" diye slogan atan 160 kişi gözaltına alındı...

Yani; öldükten sonra bile onu rahat bırakmadılar...

 

***

Aziz Nesin, Ruhi Su´nun mezarı başında yaptığı konuşmada; 

"Sesi güzel, işi güzel, kendi güzel, içi güzel bir insanı yitirdik.

Kendisinden geriye dünyamızda durmadan su gibi akacak güzellikler kaldı.

Şeyh Galip´in Nefi için söylediği (Eyvah ki, bir çorak vadide akıp gitmişsin) dizesindeki gibi, Ruhi Su da çorak yönetimlerin çölünde akıp gitti. 

Ama gönüllerimizde yerini alarak!" demiştir...

İngiliz yazar ve sanat eleştirmeni John Berger de İstanbul'da bir gece Ruhi Su'yla tanışmış ve türkülerini dinleyince şöyle demişti:

"Zamanın derisini geren bir ses dolduruyor yerle göğü..."

 

****

Ruhi Su, yurtsever bir devrimciydi.

Baskıyı,

sömürüyü, yoksulluğu, kavgayı, çok sevdiği Türkiye'yi, Anadolu'yu

en güzel türkülerde o dillendirdi; sazıyla sözüyle.

Ruhi Su 'lar ölmez!..

Türküleriyle yaşayacak, türkülerimizde yaşayacak!..

Onun için ne yazılsa azdır!..

Bu yazı toplam 156 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.