İzmir'de halk arasında 'Basmane Çukuru' olarak bilinen araziyi TMSF'den satın alan Folkart, sözleşmede belirtilen 30 aylık süre içerisinde yeni projeye başlamadığı için araziyi iade edecek. TKP İzmir Kent Komitesi, konuya ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, 'Basmane çukuru Kültürpark'ın parçası, İzmir'in mülküdür. Yasal olmayan işlemler üzerine kurulu 22 yıllık peşkeş hikayesi derhal son bulmalıdır. Kültürpark’a ve çevresine yönelen sermaye projeleri defteri kapatılmalıdır' denildi.

İzmir'de "Basmane Çukuru" denildiğinde akıllara Kültürpark'ın hemen bitişiğinde, Basmane Meydanı'nın yanı başındaki devasa arsa gelir. 22 yıldır terk edilmiş bir arsa görünümünde bekleyen alan, aslında İzmir'in eski semt garajı. Uzun bir hikayesi var bu arsanın. Sermaye çevrelerinin hep ilgisini çeken, üzerinde oyunlar oynanan bir arsa burası.

"Basmane Çukuru"nda yeni bir gelişme yaşandı. Yaklaşık 30 ay önce arsayı TMSF'den satın alan Sancak Ailesi'ne ait Folkart yapı, buraya İzmir'in en yüksek binasını dikecekti. Ancak TMSF’nin ihale sözleşmesinde belirlediği 30 aylık yasal işe başlama süresi sona erdiği için, Folkart projeyi iade edeceğini açıkladı.

Folkart'tan yapılan açıklamada, "80 milyon dolar karşılığında kazandığımız şeffaf bir ihale sonucu, yasal bütün sorumluluklarını yerine getirip Basmane’deki arsayı TMSF’den devralmıştık. İmzalanan ihale sözleşmesinde, şirketimize tanınan 30 aylık işe başlama süresi tamamlandığı için, TMSF ile sözleşmemiz karşılıklı sona ermiştir. Şirketimize sözleşme hükümlerinde tanımlanan işe başlama süresi, açılan davalar nedeniyle bugüne dek bir türlü gerçekleştirilememiştir. TMSF’nin önümüzdeki süreçte arsayı yeniden ihaleye çıkarması durumunda Folkart, İzmir’e olan sevgisi ve şehre karşı duyduğu ciddi sorumluluk sonucu, yine bu işi yapabilmeye taliptir. TMSF’nin yeniden ihaleye çıkması durumunda, projenin hayata geçirilmesinde en güçlü aday olmaya devam edecektir" denildi.

TKP: 'BASMANE ÇUKURU' KÜLTÜRPARK'IN BİR PARÇASI VE İZMİR'İN MÜLKÜDÜR

TKP İzmir Kent Komitesi, konuya ilişkin bir açıklama yayımladı. Söz konusu arsanın 22 yıllık hikayesinin özetlendiği açıklamada, "Yasal olmayan işlemler üzerine kurulu 22 yıllık peşkeş hikâyesi derhal son bulmalıdır. Kültürpark’a ve çevresine yönelen sermaye projeleri defteri kapatılmalıdır. Eski garaj alanının da bir parçası olduğu Kültürpark ‘ın bütünü halk yararına kullanılmalıdır" denildi.

"TKP İzmir Kent Komitesi" imzasıyla yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

Konak'taki eski belediye semt garajının bulunduğu, kamuoyunda "Basmane Çukuru" diye anılan alan, Folkart ile TMSF arasındaki sözleşmenin sona ermesi ile yeniden gündemde. Kamu mülkiyeti ve hatta Kültürpark’ın bir parçası olan eski semt garajı, 1997 yılından bu yana patronlara peşkeş çekilmeye çalışılıyor. Son olarak 2016 yılında ihaleyi alan Folkart sözleşmede yer alan 30 aylık işe başlama süresinin dolması gerekçesiyle alanı TMSF’ye iade etmek durumunda kalmıştır. Yüksekliği Kadifekale’yi geçen projenin sahibi Folkart, açıklamasında projesinden vazgeçmediğini ve yeniden ihaleye çıkılması durumunda gireceğini beyan etmiştir. Patronlar, eski semt garajına baktıklarında hala ellerini ovuşturmaktadır. 1997 yılından bu yana detayları halktan gizlenerek ve türlü hukuksuz işlemlerle belediyenin mülkiyetinde olan alan patronlara teslim edilmeye çalışılmıştır. Bu anlamda sürecin gelişimini ve yıllardır yapılması gerekenleri hatırlatmakta fayda görüyoruz:

• ANAP’lı belediye başkanı Burhan Özfatura ile Güçbirliği Holding arasında 1997 yılında, pazarlık usulü ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gayrimeşrudur.

• Sözleşmede, hisse dağılımının %11'i belediyenin, %89’u şirketin olacak şekilde düzenlenmesi, bir kamu arazisinin özel bir şirkete peşkeş çekilmesinden başka bir şey değildir.

• İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 1998 yılında düzenlenen inşaat ruhsatı, ruhsatın düzenlendiği tarihte 1/1000 ölçekli imar planı bulunmadığı için yasal değildir.

• 1999 yılında, yerel seçimlere yaklaşık bir ay kalmışken, belediye mülkiyetindeki arsanın,  Burhan Özfatura tarafından Güçbirliği Holding’e tapuda devrinin gerçekleştirilmesi, açık bir kamu suçudur. Çünkü, kat irtifak hakkı üzerinden yapılan tapu devri, yasal olmayan bir inşaat ruhsatı ve yasal olmayan bir proje üzerinden gerçekleştirilmiştir.

• 1997 yılında imzalanan protokolde, inşaat süresi 360 gün olarak belirtilmesine ve inşaat ruhsatı düzenlendikten 360 gün sonra inşaat tamamlanmamış olmasına karşın, sözleşmenin devam etmesi hilelidir.

• 2001 yılında, Güçbirliği Holding’e bağlı şirketlere, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulmasının ardından, sözleşmenin taraflarından biri ortadan kalkmış olmasına karşın, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, sözleşmenin iptal edilmemesi meşru değildir.

• Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Aziz Kocaoğlu tarafından 2009 yılında yapılan ve belediyenin %11'lik hissesinin %30'a çıkarıldığı ifadesi, özel şirketlerin alandaki varlığının devam edebilmesi için yapılmış büyük bir çarpıtmadır. Çünkü, belediyenin hissesindeki "artış", sadece imar planına eklenmiş bir plan notu ile gerçekleştirilmiş, tapuda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

• TMSF tarafından yapılan hisse satışı, kamunun zarara uğratılmasıdır. Bir devlet kurumu olan TMSF, alandaki hisseleri kamuya iade etmek yerine, satışa çıkarmış, kamu yararını hiçe saymıştır.

• Ayrıca, TMSF tarafından alan için yapılan ihaleler, bedel düşürmenin bir aracı olarak kullanılmıştır.  2014 yılında; önce 117, sonra 90 milyon dolarlık bir ihale gerçekleştirilmiş, en son 2016 yılında gerçekleştirilen ihale ile, hisseler, Sancak ailesine ait Livamine şirketine 80 milyon dolara satılmıştır. Ardından doların yükselişinden şirketin etkilenmemesi için, sabit TL kuruna dönüştürülmüştür. Alan, yeniden peşkeş çekilmiştir.

• İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başta Güçbirliği Holding, TMSF ve Livamine A.Ş. olmak üzere, alana ilişkin olarak imzalanan bütün sözleşmeler kamu ile paylaşılmalı, alana ilişkin bütün sözleşmeler tek taraflı olarak iptal edilmelidir.

• Kamu zararına yol açan kararların altında imzası bulunan bütün kamu görevlileri hakkında, başta görevi kötüyü kullanma olmak üzere, kamu davası açılmalıdır.

• Yıllardır, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olduğu için iptal edilen planlarda ısrar edilmemelidir. Alanın kamusal karakterini koruyacak imar planları hazırlanmalıdır.   

Nihai olarak yasal olmayan işlemler üzerine kurulu 22 yıllık peşkeş hikâyesi derhal son bulmalıdır. Kültürpark’a ve çevresine yönelen sermaye projeleri defteri kapatılmalıdır. Eski garaj alanının da bir parçası olduğu Kültürpark ‘ın bütünü halk yararına kullanılma