Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Dünya Ticaret Örgütü'nün yavaş yavaş etkisizleştirilmeye çalışıldığını belirterek, artık ikili ticaret anlaşmalarının ve serbest ticaret anlaşmalarının ön plana çıktığını söyledi.  

Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) Ege Meclisi toplantısı, İzmir'deki bir otelde gerçekleştirildi.

Toplantının açılışında konuşan Pekcan, bugün açıkladıkları temmuz ayı ihracat rakamlarının ihracat ailesi olarak ortaya koydukları özveri ve projelerin bir sonucu olarak gözüktüğünü, bu başarıda payı olan tüm iş insanlarını tebrik ettiğini dile getirdi. 

İzmir'in Türkiye ekonomisinin nabzını tutma ve gerekli kararları alma noktasında en doğru adreslerden biri olduğunu, Ege Bölgesi'nin 2018 yılında ihracattan yüzde 10,5 pay aldığını ve İstanbul'dan sonra ikinci sırada olduğunu dile getiren Pekcan, şöyle devam etti:

"Ancak Ege Bölgesi'nin ve İstanbul'un ihracatına baktığımız zaman arada onlarca kat fark var. Ege, maden lokasyonu, liman, ticaret, kültür şehrimiz... Bu rakam İzmir'e yakışmıyor. Temmuz ayı ihracat rakamı Türkiye'de yüzde 8,32 artmış, Ege Bölgesi'nde yüzde 4. Bu İzmir'e yakışıyor mu ? Ben de Egeliyim, yakıştıramadım. Biz her tür desteği vereceğiz ama sizlerin de olması gerektiğinden daha aktif olmanız lazım. Ege'ye bu yakışır. Yaz tatili geldi tabi, 'İzmirli perşembeden tatile gider'. Yok öyle tatil. Perşembe de çalışacağız cuma da"

Ege'nin ihracat desteklerinden en fazla yararlanan bölge olduğunu, ihracat oranı yüzde 10,5 olmasına rağmen desteklerden alınan oranın yüzde 13,66 olarak gerçekleştiğini kaydeden Pekcan, Eximbank'ın da Türkiye genelinde ihracatın yüzde 26'sını, İzmir'in ihracatının ise yüzde 31,8'ini desteklediğine dikkati çekti.

- "Organik tarımda Avrupa'nın merkezi olmalı"

Ege Bölgesi'nin geleneksel tarım ürünleri ihracatının merkezi niteliği taşıdığını, organik tarımda da Avrupa'nın merkezi haline gelmek durumunda olduğunu belirten Pekcan, Türkiye'nin son 10 yıldır yüzde 3-4 bandına sıkışmış olan yüksek teknolojili sanayi ürünleri ihracatını artırma noktasında Ege'nin önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade etti.

Ege Bölgesi illerinde aktif 29 UR-GE Projesi bulunduğunu, Küresel Tedarik Zinciri Desteği kapsamında ise 65 projenin bulunduğunu aktaran Pekcan, "Aydın, Denizli, İzmir, Manisa ve Uşak'ta 7 ihracat destek ofisimiz bulunmaktadır. Bakanlık olarak ortaya koyduğumuz proje ve desteklerden Ege Bölgesi illerimizin azami ölçüde istifade etmesi için TİM Ege Meclisi ile her daim yakın çalışma içinde bulunmaktayız ve daha fazlasına da hazırız." dedi.

- Ticarette yapısal dönüşüm

Dünya ekonomisinde güçlü şekilde yavaşlama sinyalleri alındığını, Çin ve Hindistan çıkarıldığında küresel büyümenin yüzde 2'ler seviyesinde kalacağının tahmin edildiğini dile getiren Pekcan, bu yetmezmiş gibi "küresel korumacılık" sinyallerinin de güçlendiğine işaret etti.

Bakan Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerçekçi olmamız gerekirse Dünya Ticaret Örgütü de yavaş yavaş pasifize edilmeye çalışılmakta. Çünkü yıl sonundan itibaren temyiz organına atama yapılamazsa ki ABD veto ediyor, DTÖ de etkinliğini yitirecek. Artık dünyada ikili ticaret anlaşmaları ve STA'lar ön plana çıkmaya başladı. Dünya ekonomisi ve ticaretinde hem yapısal hem teknolojik bir dönüşüm var. Bu dönüşümlerde vizyoner İzmir'in, Ege'nin daha fazla yer almasını bekliyoruz."

Ticaret Bakanlığı olarak teknolojik altyapıyı baştan aşağı yenilediklerini, yeni bir vizyon belirlediklerini kaydeden Pekcan, "Gerçekten çok iyi yazılım programlarımız var. Ama bunların da bir süreci var. 6 ay, 1,5-2 yıl sürecek projelerimiz var. Bakanlığımız uygulamalarına 'blockchain'i soktuğumuz gibi yapay zekayı da sokuyoruz. İnşallah en kısa zamanda sizlerin hizmetine sunacağız." ifadesini kullandı.

Pekcan, 2019 yılının, küresel ekonomideki tüm zorluklara rağmen ihracat açısından olumlu bir performans ile devam edeceğine inandıklarını vurgulayarak, orta ve uzun vadede yeni pazarlara ve yeni ürünlere yönelik stratejilere yoğunlaştıklarını aktardı.

Toplantı basına kapalı devam etti.