"1975'te, 'Bizim Aile' filminin çekimlerinde idik. Halit Akçatepe ile Münir Özkul, aralarında konuşup gülüşüyorlardı. 

Tarık Akan da, oturmuş bir köşeye dalıp dalıp gidiyordu, yanına gittim, çok samimi değildik, çorba içme saatiydi, çorba içtik ve 

" Hayırdır " dedim, zor da olsa anlatmaya başladı;

'Mühendislik fakültesindeyken, okula yakın bir yerde bir matbaacı arkadaşım vardı, Cebinden kitaplar basar, insanlar okusun diye uğraşırdı.

Bugün gelirken ona rastladım.

İşleri bozulmuş, kapatmak zorunda kalacakmış dükkanı' dedi.

Çekimler iyi gidiyordu, Münir'in yanına gittim, Durumu anlattım, Yevmiye usulü çalışıyorduk, ne yapacağımızı da çok bilmediğimiz için bekledik. 

Belki elimizden bir şey gelirdi.

Münir bunu epey dert edindi.

Hani o can alıcı sahne var ya; Münir'in o güzel tiradı.

Müteahhit Saim Bey' in kapısından içeri girer, "Sen değil, ben büyüğüm ben, ben Yaşar Usta!" diye noktalar.

İşte o sahnede, herkesin eli ayağı buz kesti.

Yarım saat bir sessizlik oldu,

Gün bitti, yevmiyeler dağıtıldı.

O gün ne olduysa, hepimiz 3'er yevmiye aldık.

Münir 10 yevmiye almıştı.

Herkes aldıklarını bir araya getirdi topladık ve Tarık Akan'a uzattık.

Kabul etmedi.

Zorla kabul ettirdik, beraber gidip matbaacı arkadaşının işleri yoluna girene kadar, her gün biraz daha destek olduk. 

Bugün, Tarık' ın vesilesi ile o matbaa halen çalışıyor ve geçtiğimiz gün 20 bin adet kitap

basıp, tüm ülkedeki okul kütüphanelerine yolladı.."

Peki o kitabın adı ne biliyor musunuz peki?

"NUTUK"...

****

İşte sinemamızın yakışıklı efsanesi

Tarık Akan...

Aydınlık ve Güzel Türkiyem''in Güzel Yüzüydü o...

Çağdaş zamanlardan bir fırtına gibi gelip geçen bir simaydı.

Çok sevdiği halkının yanında yer almış, halkının çıkarları için kavga etmiş bir aydındı.

O, Nazım dizelerindeki gibi;

"Mutlu emeklerde mutlu dinlenmeler adına

Yarin yanağından gayrı her yerde her şeyde hep beraber" diyebilen, her ortamda dostluk adına dayanışmanın paylaşmanın örneğini verendi...

****

Bugün

Tarık Akan'ın doğum günü.

O, filmleriyle ...

O, ilkeli hayatıyla...

O, hafızalardan silinmeyecek toplumsal duyarlılığıyla...

O, "Siz, bizi devrimci olarak fişlediniz, tarih sizi hain olarak fişleyecek..." sözleriyle..

O, onurlu mücadelesiyle yaşıyor.

İyi ki bu topraklarda doğdun.

Tarık Akan'ı,

çok sevdiği Adile Naşit 'ten bir öykü ve Ataol Behramoğlu 'nun ithafı dizeleriyle anmak istedim;

"Onu bir şeye benzet deseler

Derdim ki farksızdı yanardağdan

Dışardan sakin, dingin, suskun

İçi ateşle dolup taşan

Yurduna duyduğu sevgiydi o ateş

Çocuklara, aşka, özgürlüğe

Ve devleşen bir yangın alevi

Tel örgüler önünde

Kardeşim, yoldaşım, arkadaşım

Anın hep capcanlı kalacak senin

En önde olacaksınız Deniz’le birlikte

Kurtuluş şöleninde Türkiye’nin"