Atilla KÖPRÜLÜOĞLU

Atilla KÖPRÜLÜOĞLU

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

ŞİİR ATLASI'NIN "SOLAÇIK ŞAİR"İ AHMET ERHAN... 

A+A-

ŞİİR ATLASI'NIN 

"SOLAÇIK ŞAİR"İ

AHMET ERHAN... 

 

Türkiye

Ayağa kalk!..

Akrep yelkovanı ittikçe

Direnen bir yanımız

Hep kalacak                            (Ahmet Erhan)

 

 

"Şiir hayatın neresinde?" diye sormuştur

Ataol Behramoğlu Usta,

sonra da yanıtını  vermiştir:

"Şiir, kavramları imgeye dönüştüren, var oluşun

en yüksek ve en derin dile gelme biçimidir.

Şiirsiz bir yaşam kendini dile getirememiş,

bu anlamda da yaşanmamış

tam anlamıyla gerçekleşmemiş bir süreçler toplamıdır.

Kendimizi dile getirebildiğimiz ölçüde varsak,

dilin en çok yoğunlaştığı

şiirsel anlam, var oluşumuzun da odağında,

kaynağında demektir!"

Şiir dilin, dil de hayatın odağındadır!..

Şairin silahı şiirdir, şiiri de silahtır!..

 

***

 

İşte 8 yıl önce -tam da bugün-

ayrılık defteri elimize verilen

Ahmet Erhan, 

Behramoğlu’nun sorusuna yanıt veren

şairlerdendir güzelim şiirleri ile...

Barışsever, insancıl, devrimci mücadelecidir o!

Ne de olsa ‘’Alacakaranlık Kuşağı'’nın 78'li ozanlarındandır! 

Kuşağı ile özdeşleşen şiir duyarlılığını 

-ömrünce- sürdürendir.

Dizeleri ile şöyle tanımlar kendini;

"Adı Ahmet Erhan konulan bir yaşam karikatürü,

Ey yolcu, geçerken bir taş at da öyle yürü,

Çünkü yüreğinin yeri sürekli değişiyor…"

 

***

Fatih Terim’in, 

Adana Demirspor yıllarından

takım arkadaşıdır da!

Adıyamansporlu sağbek kaval kemiğini kırdığında, 

‘Anne ben geldim, ağdaki balık 

bardaktaki su kadar umarsızım 

dizlerin duruyor mu başımı koyacak? 

Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın..."ı

yazmıştır…

Futbolu da "şiir gibi

"Solaçık Şair"in o gün de futbol yaşamı

sonlanmıştı!.. 

 

***

Türkçe öğretmenliği yapmıştır.

Ankara'da ve İstanbul'da yaşamış, bu kentleri çok sevmiştir. 

Madımak kurbanı "Cerrah Ozan" Behçet Aysan ve

Haydar Ergülen ile şiirlerini okumuşlardır birbirine. 

Öğrencilerinin "En Güzel Yüzlü Öğretmeni” olmuştur. 

Ahmet Erhan'ın Türk şiirinin unutulmayacak şiirlerinden

"Bugün de Ölmedim Anne"si,

Ahmet Kaya bestesinde hayat bulmuştur; 

"Yüreğimi bir kalkan bilip sokaklara çıktım 

Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum 

Sıkıldım, dertlendim, sevgilimle buluştum 

Bugün de ölmedim anne 

Kapalıydı kapılar, perdeler örtük 

Silah sesleri uzakta boğuk boğuk 

Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük 

Bugün de ölmedim anne 

Üstüme bir silah doğruldu sandım 

Rüzgar, beline dolandığında bir dalın 

Korktum, güldüm, kendime kızdım 

Bugün de ölmedim anne 

Bana böylesi garip duygular 

Bilmem niye gelir, nereye gider? 

Döndüm işte; acı, yüreğimden beynime sızar 

Bugün de ölmedim anne." 

 

***

Yazmıştır;

"Ankara-İstanbul Kara 

Treni"nde;

"Asıl önemlisi, gelecek güzel günler derken, şu anda içinde bulunduğumuz günleri yitiriyoruz gibi geliyor bana."

Sormuştur;

"Beynime bir sarkaç gibi vuruyor sorular,

Neresinde yanıldık biz bu yaşamın?"

Demiştir;

"Sararmış bir devrimci fotoğrafıdır hayatım."

Hep istemiştir;

"Keşke kaçsam, keşke kaçabilsem şu dünyadan.”

"Yaşamın Ufuk Çizgisinde" dillendirmiştir;

“Her şeyi anlatmak gelir içimden

Ve sonra çekip gitmek.” 

 

*** 

Ahmet Erhan, amansız hastalığa uzun süre kafa tuttu. 

Hastane günlerinde çok sevdiği Behçet Aysan’ın

dizeleri; 

"Çünkü beyaz bir gemidir ölüm 

Siyah denizlerin hep çağırdığı.."yı mırıldandığını

dostları aktarır.

Güneşe giden yolda ölenler arasına -ismini- yazdırdı.

Ahmet Erhan’ı

Kübalı ozan Jose Marti’ni dizeleri ile

-sevgi ve özlemle- analım:

"Şiirim kardeştir cesarete,

Yalın içten ve özlüdür,

O, kendisinden kılıç yapılan,

Çelikle aynı örste dövülmüştür..."

Anısına, şiir atlasına bıraktığı izlere saygıyla...

#AhmetErhan

#4Ağustos2013

Bu yazı toplam 679 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.