YASAKLI ŞAİR,
YASAKLI ŞİİR,
YASAKLI ŞARKI;
"Dünya Şairi" Nazım Hikmet'in yıllarca sansürlenen
şiirlerindendir;
''Martılar Ah Eder''...
Mes'ud Cemil Bey de bestelemiştir ''Hicaz'' makamında...
Mes'ud Cemil,
"Türkçe ile En İyi Dost" Nâzım'ın şiirlerine alışılmadık
fakat son derece hoş melodiler giydirir.
****
Türk Müzik tarihinin en tanınmış isimlerinden biri olan Tanburî Cemil Bey'in oğluydu Mes'ud Cemil.
Radyoculuğu Türkiye'ye getirenlerdendi.
Bizzat kurduğu İstanbul Radyosu'nun müdür vekili, spikeri, tanburisi, yani herşeyiydi.
Hepsinden de öte dört dörtlük bir müzisyendi.
****
O yıllarda yani 1938'lerde
"Harbokulu olayları" yaşanmaktadır...
''Dünya Şairimiz'' Nâzım da; tevkif edilenler arasındadır...
Artık 10 yıl sürecek zindan yaşamı başlamıştır...
"Komünistlik"ten 28 seneye mahkûmdur ozan(!)
****
Üstad Münir Nurettin Selçuk;
orkestra eşliğinde taş plağa okur ''Martılar Ah Eder''i...
Murat Bardakçı şöyle anlatır şiirin öyküsünü;
''Derken aradan yine çeyrek asır geçer ve 12 Mart 1971 gelir.
O zaman TRT'de görevli olan ve şimdi hayatta olmayan işgüzarın biri kalkıp kurumun başındakilere gider, ellerini önüne bağlayıp boynunu büker ve 'Bu şarkıların sözlerini komünist Nâzım Hikmet yazmış...
Arada bir okundukları oluyor...
Her ne kadar aşk şarkısı gibi görünseler de,
aslında sosyal bir sınıfın bir başka sosyal sınıf üzerinde hâkimiyet kurması temeline dayalı olup yıkıcı ve de bölücü hüviyet taşıdıklarını arzederim!
Emir buyursanız da bu komünist eserleri yasaklasanız' der.
Şarkılar yasaklanır!..
Eserler gerçi TRT'nin repertuvarından çıkartılmamışlar ama radyolara "Bundan sonra okunmayacaklar" diye şifahi bir talimat verilmiştir.
Hakkında herhangi bir yasaklama kararı olmamasına rağmen Mes'ud Cemil dolayısı ile Nâzım Hikmet'i hatırlattığı için ve 'Ne olur ne olmaz, başımıza bir iş gelmesin' endişesinden dolayı bu eser de hiç icra edilmedi ve unutuldu.
Şarkı; 90'larda okunur tekrar TRT'de..
****
İşte o şiir;
Martılar âh eder, çırparlar kanat
Deryalar açılır, açılır kat, kat
Gayrı beklemeye kalmadı tâkat
Görünsün karşıdan İstanbul şehri
Dalgalar yâr beller, kopar kıyamet
Deryayı kan eder, kan eder hasret
Gayri beklemeye kalmadı tâkat
Görünsün karşıdan İstanbul şehri