İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Başkanlık Divanı üyesi olduğu Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin çevrimiçi toplantısında konuştu. Küresel ısınma ve biyolojik çeşitlilik kaybının yanı sıra Covid-19’un da insan uygarlığını tehdit ettiğini söyleyen Soyer, “Herhangi bir insani krize karşı mücadelenin dayanışma içinde birlikte yapılabileceğine inanıyorum. Bu krizleri yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde koordinasyon ve işbirliği ile aşabiliriz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin düzenlediği “Covid-19: Ön Cephede Yerel ve Bölgesel Yönetimler” konulu toplantıda konuştu. Krizle mücadelede yerel ve bölgesel yönetimlerin rolünün tartışıldığı toplantı Avrupa Konseyi liderlerini, ulusal hükümetlerin temsilcilerini ve yerel yöneticileri bir araya getirdi. Toplantıda konuşan Başkan Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin pandemi ile mücadelede üstlendiği aktif rolü ve etki uyandıran başarılı çalışmaları anlattı.
47 üye devletten 150 binin üzerinde yerel yönetimi temsil eden Kongre’nin Başkanlık Divanı’nda 17 yerel siyasetçi bulunuyor. Tunç Soyer Kongre’nin Başkanlık Divanı’nda Türkiye’den seçilmiş tek siyasetçi olarak görev yapıyor.
Katılımcılık vurgusu
Toplantıda küresel ısınma ve biyolojik çeşitlilik kaybının yanı sıra Covid-19 salgınının da insan uygarlığını tehdit ettiğini söyleyen Soyer, “Herhangi bir insani krize karşı mücadelenin dayanışma içinde birlikte gerçekleştirilebileceğine inanıyorum. Bu krizleri yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde koordinasyon ve işbirliği ile aşabiliriz” dedi.
Salgınla beraber kurumsal bir yeniliğe imza atarak Kriz Belediyeciliği’ne geçtiklerini söyleyen Soyer, “Kriz Belediyeciliği kapsamında ilk olarak belediye operasyonları ve hizmetleri için yeni süreçler tanımladık. İkincisi, daha katılımcı karar alma, yürütme ve danışma organları oluşturduk. Üçüncüsü, şehirdeki dayanışmayı güçlendirdik. Kriz Belediyeciliği’nin özünde çok paydaşlı bir katılım sürecinin işletilmesi var. Bu kapsamda belediye, sivil toplum, vatandaşlar ve diğer kamu kurumları arasında etkin bir iletişim ağı işlettik. Bu, şehir içinde hızlı bir bilgi akışı sağladı. Bu şekilde, mali kaynaklar ve insan kaynağı, vatandaşların, özellikle savunmasız toplulukların yararına etkin bir şekilde tahsis edildi” şeklinde konuştu.
“Dijital şehir meydanında bir araya getirdik”
Pandeminın başında tüm İzmirlileri bizzat sosyal dayanışmaya davet ettiğinden söz eden Soyer, “Dijital ortamda kurduğumuz kent meydanı olan Biz İzmir ile belediye, vatandaş, sivil toplum ve diğer kamu kurumları arasında hızlı bir bilgi akışı oluşturduk ve başta dezavantajlı gruplar olmak üzere tüm ihtiyaç sahiplerine ekonomik ve insani yardımın etkin biçimde ulaştırılmasını sağladık. Örneğin vatandaşlar, ihtiyacı olanlara gıda paketleri bağışlamak için çevrim içi platformlarımızı kullandılar. Toplamda iki yüz binden fazla paket dağıtıldı. Vatandaşlar da bu paketlerin hazırlanmasında ve dağıtımında gönüllü oldu. Belediyenin Hemşehri İletişim Merkezi (HİM) aracılığıyla gönüllüler ve belediye çalışanları, acil ihtiyaçlarını karşılamak için yaklaş ık yarım milyon vatandaşla iletişime geçti. Yaşlılar için alışveriş yapmak üzere bin yüz gönüllü kaydoldu. Bunlar, Kriz Belediyeciliği modeli altında üretilen birkaç dayanışma örneğidir” şeklinde konuştu.
Hem bu yaklaşımın hem Covid-19 ile mücadele etmek için atılan tüm adımların ayrıntılı şekilde anlatıldığı bir İzmir Dirençlilik Eylem Planı oluşturdukları vurgulayan Soyer, “Bu eylem planı, gelecekteki olası krizlere daha hazırlıklı olmamıza yardımcı olacak” dedi.
Üst düzey katılım
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic-Buric, Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Michael Roth, Yunanistan’ın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Miltiadis Varvitsiotis’in de konuşmacılar arasında olduğu toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra çok sayıda Avrupa kentinin belediye başkanı katıldı.