İzmir Büyükşehir Belediyesi kamu emekçilerinin iş bırakması ve gerçekleştirdiği eylemlerin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın basına yaptığı açıklamalar üzerine, Türkiye Komünist Partisi İzmir İl Örgütü Tugay'a yönelik açık sorulardan oluşan bir mektup yayımladı. Mektup Cemil Tugay'a zor sorular sordu.
Mektupta şunlara yer verildi.
' İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki kamu emekçileri, belediye yetkililerinin toplu iş sözleşme sürecindeki tavır ve teklifleri üzerine dün iş bıraktı ve çeşitli eylemler gerçekleştirdi. Bu eylemler üzerine belediye başkanı Cemil Tugay basına açıklamalarda bulundu. O açıklamalarda bazı gerçeklerin üzerinin örtüldüğünü, bazı gerçeklerin ise olduğundan farklı aktarıldığını gördük. Bu nedenle, kendisine kimi soruları açık bir mektup olarak sormak zorunlu hâle geldi.
Cemil Tugay, eylemlerin nedeni olarak, sosyal denge tazminatının miktarı konusunda yetkili memur sendikası ile İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticileri arasındaki uyuşmazlığı gösteriyor ve sendikanın yüksek bir rakam talep ettiğini iddia ediyor.
Cemil Tugay, belediye yöneticilerinin yaptığı teklifin mevcut memur maaşlarının düşürülmesi anlamına geldiğini, kazanılmış hakları bile geri almak istediklerini neden açıklamıyor?
Cemil Tugay, kazanılmış bir hakkın geri alınamayacağını, belediye emekçilerinin buna karşı koyacağını bilmiyor mu?
Emekçilerin kazanılmış bir hakkını her ne sebeple olursa olsun geri almak isteyen Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kimi temsil ediyor?
Cemil Tugay, harcanan paranın halkın parası olduğunu, doğruları yapma zorunluluğu olduğunu belirtiyor.
Defalarca sorduk, yanıt alamadık. Yine soruyoruz:
Tugay’ın Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminden kalan borçları ödeyebilmesi için Karşıyaka Belediyesi’ne ait bir mülkiyet, neden İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından alınmaya çalışılıyor?
Yine kendi döneminden ödenmeyen hakedişler için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Karşıyaka Belediyesi arasında neden protokol imzalanıyor?
O paralar halkın parası değil mi?
Ve en önemlisi, emekçilerin alınteri ile kazandığı ücretler ile patronlara aktarılan paraları bir tutmak ayıp değil mi?
Cemil Tugay, açıklamasında toplu sözleşme sürecinde talep edilen ücretlerin yasal olmadığını söylüyor.
Cemil Tugay, Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkını tanımadığını mı söylemek istiyor?
Cemil Tugay, kamu zararından söz ediyor.
Cemil Tugay, tüm danışmanlarının listesini ve danışmanlarına ödediği maaşları açıklayabilir mi?
Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştiraki şirketlerde, kapsam dışı kategorisinde çalışan personel için ödenen yüksek maaşları açıklayabilir mi?
Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki şirketlerin her biri için yönetim kurulu üyesi olarak atanan belediye yöneticileri ile belediye dışından atanan eş – dost – sermayedar kategorisine “huzur hakkı” olarak ne kadar ödendiğini, bu yönetim kurullarında kimlerin yer aldığını açıklayabilir mi?
Cemil Tugay, eylemlere katılanların dışarıdan olduğunu, dışarıdan olmayan personelin de tespit edildiğini söylüyor.
Asıl Cemil Tugay’ın kendisi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yabancı olmasın?
Eylemlere katılan personelin tespit edilmesi için daire başkanlarına sözlü emir iletilmesinden, çalışanların fişlenmesinden utanmıyor mu?
Toplu iş sözleşmesi sürecinde emekçiye karşı polis çağırmak, emekçi maaşlarını düşürmek, emekçileri hak ettiklerinden daha yüksek maaş almakla itham etmek, emekçileri hem kendi aralarında hem de toplumun geri kalanı ile düşmanlaştırmak…
Hepsi, şimdiye kadar Cemil Tugay tarafından kullanıldı.
Açıkça tekrar soruyoruz: Cemil Tugay ve partisi CHP’nin, AKP’den ne farkı var?