SİZE İKİ SORUM OLACAK EYY YETKİLİLER

Aykut Onur KALAYCI

SİZE İKİ SORUM OLACAK EY YETKİLİLER..

Size yazımın altında iki soru soracağım.

Şimdilik aklımızda tutup, bir kenara not alalım.

Şimdi son günlerde kamuoyu Ticaret Bakanlığı'na yapılan bir atamayı konuşuyor, tartışıyor.

Ataması yapılan kişi Edremit Devlet Hastanesi’nde tıbbi sekreter olarak çalışan AYNUR TUNCAR adlı bir bayan.

Tıbbi Sekreter Aynur Tuncar'ın ataması nereye yapılıyor?

Taaaa Balıkesir'in ilçesi Edremit'ten ülkenin başkenti Ankara'daki Ticaret Bakanlığı’na hem de bakanlığın Daire Başkanlığı’na.

Hal böyle olunca da ortalık ayağa kalkıyor. Öyle ya tıbbi sekreter Aynur Hanım gümrükte o göreve layık liyakatli kimse yokmuş gibi, o işle ilgili öğrenim yaparak yıllarını vermiş çalışan yokmuş gibi taaaa Balıkesir'in Edremit İlçesinden kalkıp taaa ülkenin başkenti Ankara'ya Ticaret Bakanlığı’na hem de ve hem de DAİRE BAŞKANI olarak atanıyor.

Ortalık karışırken, okumuş çocuklar, liyakatli diğer çalışanlar ateş püskürüyor. Ateşi söndürmek üzere Ticaret Bakanlığı X den tekrar yazayım X yani Twitter’dan üç satır açıklama yapıyor. Açıklamada aynen şu satırlara yer veriliyor:

"Bazı sosyal medya mecralarında konu edilen Bakanlığımızın bir daire başkanı atamasına ilişkin kamuoyunu aydınlatma ihtiyacı hasıl olmuştur. Bundan 8 ay önce yapılmış ve Bakanlığımızın faaliyetleri hakkında tamamen algı operasyonu amaçladığı apaçık olan söz konusu iddiaya konu personelimizin toplamda 18 Yıllık kamu hizmeti, yönetim ve insan kaynakları tecrübesi bulunmaktadır. Ayrıca ilgili yüksek lisans mezunu olup, söz konusu atama tamamen ilgili kanunlar ve mevzuat hükümlerine uygun bir şekilde yapılmıştır. Kanunlarımızda ve devlet personel rejiminde yer alan atamaya ilişkin tüm kriterleri sağlayacak hizmet yılı ve tecrübesi bulunmaktadır.

Çalışmalarımızda, sorumluluk ve yetki alanlarımızda aynı azim ve şevkle ülkemizin ve halkımızın hizmetinde olmaya devam edeceğiz."

HANGİ AZİM VE ŞEVKLE SAYIN BAKAN??

Bakanlık bu açıklama ile birlikte yanan ateşe adeta benzin döküyor. Sizlerin de okuduğu gibi bakanlık açıklamasının son bölümünde aynen şöyle diyor:

'Çalışmalarımızda, sorumluluk ve yetki alanlarımızda aynı azim ve şevkle ülkemizin ve halkımızın hizmetinde olmaya devam edeceğiz'.

Allah aşkına ne diyorsunuz ya!

Koca Ankara'da koca bakanlık ve gümrükte bu göreve layık sayısız liyakatli personel varken, siz Edremit Devlet Hastanesi'ndeki tıbbi sekreteri, Türkiye'nin en kritik ve önemli bakanlığına Daire Başkanı atayacaksınız. Sonra da diyeceksiniz ki, bu atama normal.

Sonra da sıkılmadan 'Çalışmalarımızda, sorumluluk ve yetki alanlarımızda aynı azim ve şevkle ülkemizin ve halkımızın hizmetinde olmaya devam edeceğiz'. diyeceksiniz.

Hangi çalışmaya, hangi personelle devam edeceksiniz?

Devlet hastanesinden getirdiğiniz atamasını yaptığınız personelle mi yoksa bu atamayla küstürdüğünüz onlarca, yüzlerce liyakatli, ilgili üniversitelerden mezun o göreve layık personelle mi?

LOTARYA NEDİR BİLİR MİSİNİZ?

Lotarya nedir, ortaya konulmuş bir menfaati elde etmek için olasılık üzerinden oynanan, sonucunda tek kazananı olan, kaybedenin çok olduğu bir talih oyunudur. Lotaryada kazanan bir kişi gibi görünse de esas kazanan menfaatleri koruyan, saklayan, oyunu yönetendir. Oyunu yönetenler hiç kaybetmez!

Bakalım Gümrüklere, Aynur TUNCAR’a..

Edremit’te tıbbi sekreter kadrosunda hastanede memur olarak çalışan personel, bir lotarya oynamış kendi menfaatine talepte bulunmuş, talih yüzüne gülmüş, olasılıkları aşmış, yüzlerce adayın önüne çıkmış Ticaret Bakanlığı’nda DAİRE BAŞKANI KADROSUNU KAPMIŞ VE KOLTUĞA OTURMUŞTUR.

SINAV, MÜLAKAT, LİYAKAT diye feryat edenler kaybolmuştur. Kendisi kazanmış camia kaybetmiştir. Oyunu yönetenler için çok daha büyük bir kazanç elde edilmiştir. Oyun yöneticileri sınavsız, mülakatsız, liyakatsiz atanmadan ne kadar kazanç elde edeceklerdir??

Kısa ve uzun zamanda gümrük camiasında diğer çalışanlar görmeden sonuçları ortaya çıkacaktır. Ortalama beş yılda bir tayin mevzuatı çalışmayacak kadar bozulduğu için yenilenmekte. Bu yenilik ve değişiklikleri gümrük personelleri yetişememekte, tıbbi sekreter daire başkanı nasıl değerlendirilecektir? O bilinmemektedir. Ne kadar hata ve yanlış yapıp, ne kadar çalışanı olumsuz etkileyecektir? Kazanan her zaman lotaryayı döndüren olacak, kaybeden ise gümrük camiası olacaktır.

Değerli okurlarım, daha önceki yönetim dönemlerinde aynı durumlar olmuştu. Lise mezunu bir gümrük çalışanı sırf özel çanta taşıdığı için kendisi müdür yapılmıştı. Onda da sınav, mülakat, liyakat yoktu.

Lotaryayı memur çevirmiş kazanmıştı. Çanta lotaryası müdürlük kazandırmıştı. Kaybeden yine gümrük camiası olmuştu. Kısaca sınavsız, mülakatsız, liyakatsiz yapılan her işte çevrilen her lotaryada cehalet kazanıyor. Cehalet kurum içine giriyor. Cehaletle adalet kayboluyor. Adalet kaybolunca kavgalar başlıyor. Kavga da kim vurursa kazanıyor görünse de kavgaya bulaşanlar hep kaybediyor. Kavgaya sebep olanlar, ezilenler, izleyenler, hep kazanıyor. Bu kadar hareketli bir kurumda çalışmak sınav, mülakat, liyakat istemektedir.

Bir insan vücudunda değerlendirmeyi sınavı geçmiş, malik, büyük diplomalı doktorlar yapabilmektedir. Bir gümrük memuruna sistem doktorluk yaptırmamaktadır. Hatta lotaryasını bile açmamaktadır.

Gümrük personeli ekonomik eşya doktorlarıdır. Eşyalar ile ilgili ekonomik değerlendirmeleri devlet adına yapmaktadırlar. Bu süreç tıbbi sekreterin yapabileceği bir iş değildir. Böyle bir tercih kullanacaksak kasapları anatomi anlıyor diye doktor yapabiliriz.

Friedrich Schiller "suç büyüdükçe kabahat küçülür" ifadesi bu yapılanlara uymakta kendilerini akladıklarını düşünmektedirler. Lotaryada kaybedilen kendi malınız değilse değersiz olur. Lotaryaya göz yumulursa bulaşıcı olur. Sınavsız, mülakatsız, liyakatsiz yapılan her işin bulaşıcılığı adaletsizlik olur.

Başka bir örnekleme yaparsak; kurum kadroları böyle lotaryalara açıldığında, yapılan gümrük işlemleri de lotarya sonucuna bağlanmaktadır. Sınav, liyakatle sağlanan sistem yapısı birden Maraş Depremi gibi temelleri, kolonları kesildiğinden çökme eğilimi yaşayabilecektir.

Aynı durum 2007’den beri yaşanmaktadır. Lotarya 2007’de düzenlendi merkez kadroları kazandı. Emekli olduklarında işten ayrıldıklarında bütün personelin imza yetkisi olanların iş takibi yapma hakkı bulunmaktayken sadece bu yetki lotarya ile merkez kadrolarına bırakıldı. Taşranın elinden alındı ve o süreç halen devam etmektedir.

Tıptan örnek verecek olursak bir doktor sınav, mülakat, liyakat, diploma ile doktor olmakta. Emekli olduğu ya da çalıştığı yerden ayrıldığında doktorluğu elinden alınıp ‘sen hasta bakıcı yardımcı hizmetli oldun doktorluğun bitti’ denilmemektedir. Diploması devam etmektedir. Taşra personeli gümrükte çalıştığı dönemde imza yetkisi bulunanlar; aynı doktor gibi her türlü tıbbi/gümrük işlemini sonuçlandırmakta, emekli olup ya da kurumdan ayrılınca senin doktorluğun yok sen hasta bakıcısın der gibi imza yetkileri alınmaktadır. Bu yetki sadece merkez kadrolarına bırakılmaktadır.

İşten ayrılınca ya da emekli olunca bu doktorluk yetkisi sadece merkez kadrolarına bırakılması adil olmayan bir değerlendirmedir. 2007'deki lotarya hep kazanan üretmektedir. Değiştirilmelidir. Taşranın imza yetkisi bulunup görev yapanlar emekliliklerinde ve işten ayrılışlarında tıpkı doktorlar gibi imza yetki bulunmalı, müşavirlik yapabilmelidir.

Yoksa tıbbi sekreterlerimiz artacak, merkez kadrosuna atanmak isteyecek, emekliliklerinde ayrılmalarında ballı börek olacaktır. Bu durum devam edecekse ekonomik eşya doktoru olan gümrük personeline de Sağlık Bakanlığı’na doktor olarak atanmalarının sağlanması ya da lotaryasının açılması gerekmektedir.

Şimdi yazımızın başında dedim ya iki sorum olacak size sayın yetkililer diye onları sorayım izninizle..

BİR- Sizde vicdan var mı?

İKİ- Sizde Allah korkusu var mı?

 

SON SÖZ: Hayırlı olsun vatanımıza milletimize gümrük teşkilatımıza tıbbi sekreter kardeşimizin ataması..