ŞEHRİ İSTANBUL

Semihat KARADAĞLI

Şehri İstanbul 
“İstanbul'un mermer taşları;
Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;"
Orhan Veli Kanık 

Yaşlı ve ihtiyar şehir İstanbul. Her bir köşesi deşilmiş ve yaralı. İnsanlar bir yerden bir yere yetişme telaşında. Kimse kimseyi görmüyor. Herkes cep telefonuna gömülmüş. Gülümsemeyi unutmuş. Kimbilir neleri düşünüyor?

Bir yakadan bir yakaya beton ve demir köprülerle prangaya bağlanmış bir mahkûm gibi görülüyor gözüme. Oysa hala güzel ve asil duruyor...

Eğilip vapurun penceresinden boğazın havasını kokluyorum. Hani can babanın dediği gibi rüzgar denizin yaramaz çocukları martıların kanatlarına eşlik ediyor. Denizin köpük köpük beyaz dalgaları ile bir müziğin ritmine uyarcasına adeta dans ediyorlar...

Ah diyorum ah kimse fark etmiyor o mavilikleri, kimse denizle gökyüzünün birbiri ile kucaklaşmasının farkında değil. Belki bu ay ödeyeceği taksitleri çocuğunun ihtiyaçlarını ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyor. Belki de delikanlı sevdiği kızı düşünüyor. İnsanlar yaşamlarının koşarak geçip gittiğinin farkında değiller...

Yorgun ve uykusuzum. Hayat koşturmacasının içinde maviliklere ve martılara yüreğimden bir tebessümle selam çakıyorum. Rüzgâr yüzümü yalıyor. Serinliği ve iyot kokusunu içime çekiyorum. Gülümsüyorum.  Alfred Capus’un “Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun; martı sevdiği denizden asla vazgeçmez... “sözü geliyor aklıma. Maviliklere sevdalı bir martı olmalı asla özgürlüğünden vaz geçmeyen...

Vapur kıyıya yaklaşıyor. İnsanlar ciddi suratlarla iniyorlar. 
Yürüyorum...

Annem çocukken arkadaşlığın önemini anlatıyor. Kız arkadaşların seçilmiş kardeş olduğunu söylüyor. Yoğun hayat koşturmacası içinde uzun süredir buluşmaya söz verdiğim kız arkadaşım ile buluşmak üzere yürüyorum... 

Neden yazıyorsun diyorum bazen. Sonra düşünüyorum. İnsan yazmadan o küçücük güzellikleri görmeden nasıl yaşar? Ben çok zamanım olduğu için mi yazıyorum? Hayır diyorum. Beni tanıyanlar yoğun bir çalışma tempomun olduğunu biliyorlar. Küçük şeylerle mutlu olmayı o güzelliklerin hayatıma renk katmasını seviyorum. Duygusal bir insan olunca belki her şeye farklı bakmayı seçiyorum.  Bir arkadaşım nasıl bu kadar pozitif oluyorsun diye sormuştu. Gülümseyip ; "her sabah gökyüzüne bakıp mavilikleri kokluyorum..." demiştim.  
Bitimsiz tebessümlü günler diliyorum. 
Şimdi dost sohbeti zamanı
Sevgiyle 
(Semihat Karadağlı ) 17.11.2017 İstanbul
İstanbul şehri 5.343 km² ve 39 ilçeden oluşuyor.
İstanbul'un nüfusu 2022 verilerine göre 16,214,000 kişi yaşıyor.
Bir km2 de ortalama 3.034 kişi yaşıyor. 
Gökdelenlerde ve sitelerde bir birini tanımayan, selam vermeyen, birbirlerinin dert ve tasalarından habersiz  bir kasaba dolusu insan yaşıyor. 
Şehrin depreme dayanıklılığı için umarım ve dilerim ki bir araya gelip ortak menfaatleri için bir an önce doğru karar alırlar...