“LÜTFEN
AÇAR MISINIZ
KAPIYI?”
Uğur Dündar, 54 yıldır televizyon habercisidir, bir gazetecilik ustasıdır..
Türkiye’nin ilk uluslararası TV haberciliği ödülü sahibidir.
Her yıl toplumun
"En Güvendiği İsim" seçilir.
Onun gazetecilik onuru, biz meslektaşları için adeta bir kutup yıldızıdır.
Yıllardır yolsuzluk haberleri yapar, gerçeklere ayna tutmaya çalışır.
Doğruluğu, dürüstlüğü, haber namusunu savunmayı
salt gazetecilik ilkeleri olarak değil ‘’bir yaşam tarzı’’ olarak benimsemiştir.
Vicdanın yüreklerin sesi olmayı yeğler.
Çifte standardı yoktur, olguya/bilgiye/belgeye
dayalıdır programları, yazıları.
Kişilik haklarına saldırmaz, aile hayatına,
mahremiyetine saygı duyar.
Yıllardır güç odaklarını,
bir kısım siyasetçiyi
kızdıran haber programları,
köşe yazılarıyla ölüm listelerindedir adı.
Onur yoksunlarının belaltı vuruşlarına,
iğrenç iftiralara, tezgahlara uğrar, linç edilir.
Yine de doğrulardan, mesleğin etik değerlerinden
yana olmaktan vazgeçmez!
Her defasında mitolojideki Anka Kuşu gibi küllerinden doğar o!
****
Ataol Behramoğlu’nun
‘’Erdem ve Erdemsizlik Üzerine’’şiirindendir bu dizeler;
‘’Her yandan yalanla kuşatılmışız/ Yalan gerçek olmuş hakikat yalan/ Yalan akıyor gazetelerden/ Televizyon kanallarından’’
Çölleşmiş, çoklu tek ses’e dönüşmüş günümüz medyasını ne
güzel anlatmış Evrensel Şairimiz?
İşte Uğur Dündar böylesi medyada
gerçekleri abartmadan, eğip-bükmeden,
sansürlemeden izleyicisiyle, okuruyla paylaşır.
Çıkarlarını düşünüp görüşlerini
değiştirmez!
Asla o izleyicisini, okuyucusunu
yanıltmamıştır!
Bu ‘’duruşuyla’’ da Türkiye’nin -tartışmasız-
‘’Bravo Gazeteci’’yi sonuna kadar hak eden en popüler televizyon habercisidir.
İki yakın dostu bakın onu nasıl tarif eder?;
‘’Ucu bucağı belli değildir.
Bir ucu yayıncılıktır. Bir ucu gazeteciliktir! Türkiye’de her bireye rehber,
bir el kitabı gibidir-Bekir Coşkun’’
‘’Uğur Dündar, özellikle şu karanlık
dönemdeki kamusal işleviyle bir deniz fenerine
benzetiyorum.Yol gösteriyor,
ümit ve cesaret veriyor-Prof.Dr.Haluk Şahin’’
****
‘’O; mesleğin en şövalye tarafı ve gazetecilerin
elinde taşıması en önemli bayrak ‘’muhabirliği’’,
muhabirliğin de yaşının olmadığını kanıtlamaya çalışandır.
Defalarca tanık oldum; insanların ona baktığında ‘yüzündeki çizgiler objektif
habercilik yaparken oluştu.
Saçındaki aklar bize doğruları anlatmaya
çalışırken belirdi’ demelerine.
Bundan büyük sermaye mi olur?
Uğur Dündar, tükenmez enerjisiyle,
derin bilgisiyle, kusursuz Türkçe’siyle
‘’halkın nezdinde haksızlığa
kafa tutan bir gazeteci olarak’’ yürekten
alkışı her zaman hak etmiştir.
Yaşarken ölümsüzlüğü yakalayan efsanedir!
xxxx
'’Yıllarca vurguncuların,
rüşvetçilerin, her türlü mafyanın, çetelerin,
uyuşturucu, döviz ve altın kaçakçılarının,
hortumcuların, kamu bankalarını soyanların,
terör örgütlerinin, gıda teröristlerinin,
kısacası ülkeyi soyup soğana çevirenlerle,
sağlığımızla oynayanların korkulu rüyası
olmuş Uğur Dündar, günlerdir
“bu milletin milyarlarca dolarını çalıp kaçıranlara şöyle sesleniyor:
Lütfen açar mısınız kapıyı!..
Türkiye'de kaçırdığınız paralarla belki bize bir bardak su ikram edersiniz!.."
Devam ediyor Usta Haberci;
“Halkın 1 milyar dolarını hortumlamaktan yargılanırken yurt dışına kaçan ve ABD’de yaşadığı öne sürülen Murat Demirel’in (duyumlarımıza göre Belize vatandaşı) bulunduğu yeri haber verin, gidip sizin adınıza kapısını çalalım.
Tıpkı Halil Bezmen’e yaptığımız gibi kapısını çalar ve yurda getirilmesinin yolunu açarız.”
Uğur Dündar bu!
Medyanın Zeus’u...
Dediğini -mutlaka- yapar.
O verdiği sözleri bugüne kadar yere düşürmemiştir…