CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kültürden, sanattan, insanlıktan, düşünce özgürlüğünden söz edeceksek önce demokrasi demek zorundayız." dedi.
Kılıçdaroğlu, Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde "30. Kültür Sanat Festivali" ve Demokrasi Parkı'nın açılışında yaptığı konuşmada, demokrasinin herkesin ihtiyaç duyduğu bir kavram olduğunu söyledi.
Demokrasinin tanımını yapan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Biz burada kültürden, sanattan, insanlıktan, düşünce özgürlüğünden söz edeceksek önce demokrasi demek zorundayız. Demokrasi sürekli gelişen bir kavram. Bir kişi seçmek ve o kişiyi seçildiği makama getirmek tek başına demokrasi değil. Bir kişiyi seçersiniz ama hiçbir güç, hak, hukuk ve adalet dinlemez. Sonra, 'Biz seçtik demokrasi var.' Hayır, öyle bir demokrasi yok dünyada. Demokrasi, güç verdiğimiz kişinin gücünü kontrol etmektir. Güç ve yetki verirsiniz ama bu hukuk içinde kullanılır. Güç ve yetki, hukukun içinde kullanılırsa o zaman demokrasi vardır. Bir kişiye yetki verdik diye yetki kontrolsüz kullanılamaz. Biz Türkiye'de bunu arzu ediyoruz. Biz bir kişiye yetki verdik diye yetki verdiğimiz kişi bunu başımıza kakmamalı. Yetki verdiğimiz kişi toplumu baskılamamalı, hukuku kontrol altına almaya çalışmamalı."
"Demokrasi herkesin hakkını hukukunu koruma anlayışıdır"
Kılıçdaroğlu, hukukun üstünlüğü çerçevesinde adli mercilerden temiz kağıdı almış herkesin seçimlere özgürce katılma ve seçilme hakkı olduğunu belirtti.
Yerel yöneticilerin görevden alınmasının hukuka ve demokrasiye aykırı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanı olarak seçildiniz ve göreve başladınız. Sonra geldi İçişleri Bakanı dedi ki 'Kusura bakma ben seni görevden alıyorum.' Niçin ve hangi gerekçeyle görevden alıyor? 'Demokrasi, insan hakları' diyorsanız seçimle gelmiş birini siz nasıl görevden alıyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, demokrasinin herkesin hakkını hukukunu koruma anlayışı olduğunu anlattı.
Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ben ve arkadaşlarım, AK Parti'nin belediye başkanları istifaya zorlandığında ve zorla istifa ettirildiklerinde itiraz ettik, 'Onları siz seçmediniz, millet seçti' dedik. 'Vatandaş gitti sandıkta oy verdi ve onlar belediye başkanı oldular. Bunları siz görevden alamazsınız, zorla istifa ettiremezsiniz' dedik çünkü 'Bu, sandığa, halkın iradesine darbedir' dedik. A veya B partisi için değil insan olduğum için, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü savunduğum için ve ilkeleri olan bir parti geleneğinden geldiğimiz için itiraz etmek zorundayız. Zorla, baskıyla insanları istifa ettirmek, verilen yetkileri hukuka, yasalara aykırı kullanmak, insanları tehdit etmek, insanlara 'Seni tutuklatacağım, savcılık harekete geçti' söylemleri içinde bulunmak asla sağlıklı işleyen bir demokraside söz konusu değildir."
Programı kapsamında Gömeç, Edremit ve Burhaniye belediye başkanlıklarına da ziyarette bulunan Kılıçdaroğlu'na, CHP Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek ve Seyit Torun, Parti Sözcüsü Faik Öztrak ile partililer eşlik etti.
Kılıçdaroğlu 3. Edremit Kitap Fuarı'na katıldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer halkın iradesi topluma yansıyacaksa ve bunun adı demokrasiyse biz seçimle gelen kişilerin görevlerinden alınmalarını asla kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz." dedi
3. Edremit Kitap Fuarı'na katılan Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, klasik demokrasiden artık katılımcı demokrasiye geçildiğini söyledi.
"Dünya demokratik standartlarını büyütürken biz geriye doğru gidişin süreci içindeyiz" diyen Kılıçdaroğlu, "Biz bunun kavgasını veriyoruz, bizim kavgamız, adalet, hak ve hukuk kavgasıdır. Bizim kavgamız, milletin idaresiyle gelmiş kişilerin hangi partiden, görüşten olursa olsun milletin iradesine darbe vurarak görevden alınmalarını doğru bulmadığımızı ifade etme kavgasıdır." diye konuştu.
Milli iradenin bireysel olarak herkesin özgürce kullandığı bir irade olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Eğer halkın iradesi topluma yansıyacaksa ve bunun adı demokrasiyse biz seçimle gelen kişilerin görevlerinden alınmalarını asla kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz. Bizim yaptığımız mücadelenin sağı solu, kimliği, inanç kavramı yoktur. Bu mücadele bir hak mücadelesidir. Mücadelemizin inancı, demokrasiyi bu ülkeye yeniden getirme sevdasıdır. Biz bu sevdayı yeniden yaşamak zorundayız. Birlikte yaşamak ve birlikte mücadele etmek zorundayız. Hangi kimlikten, inançtan olursanız olun. Bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyorsak demokrasiyi getirmek için önümüzdeki bütün engelleri kaldırmak zorundayız. Birileri istedi diye onların isteklerini yerine getirmek gibi bir düşüncemiz yok. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa bu, hepimizin ortak sorunudur. Biz bu o ortak sorunu çözmek için mücadele edeceğiz. Sizden onun için destek ve yardım istiyoruz."
AA