Marmara depreminin ardından İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerindeki terapistlerin bir araya gelerek kurduğu Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Derneği (EMDR) Travma İyileştirme Grubu, afetlerden ve terör saldırılarından etkilenen yaklaşık 30 bin kişiye psikolojik destek sağladı.
"Gönüllü terapistler her zaman vatandaşların yanında" sloganıyla bir araya gelen grup üyeleri, kamu ve özel sektörde görev yapan psikiyatrist, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve psikolojik danışmanlardan oluşuyor.
İlk kez Marmara depreminde enkaz altından çıkarılan afetzedeler ve yakınlarına psikolojik destek vermek için bir araya gelen grup, Van ve Simav depremleri ile bazı terör saldırılarından ve üzücü olaylardan etkilenenlere travma tedavisi uyguladı.
Yaşanan afet ya da terör saldırılarının ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile irtibata geçen gönüllü terapistler, belirlenen bölgelere giderek vatandaşların yaşadıkları travmalardan sonra psikolojik destek sağladı.
Grup üyeleri, son olarak 24 Ocak'ta Elazığ Sivrice merkezli meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından depremzedelere ve yakınlarına destek olabilmek için depremden bir gün sonra kentte gitti.
Deprem mağdurlarıyla kaldıkları çadır kentlerde ve Elazığ Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde görüşen gönüllü terapistler, vatandaşların hafızalarından depremin yarattığı olumsuz etkileri silmeye çalışıyor.
- Mayıs ayı sonuna kadar depremzedelere travma tedavisi uygulanacak
Travma İyileştirme Grubu Başkanı Psikolog Şenel Karaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk olarak 1999'daki Marmara depremi sonrasında İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli yerlerinden meslektaşlarının katılımıyla grubu kurduklarını, ülke genelinde 500'e yakın uzman ruh sağlığı çalışanının derneklerinde gönüllü olduğunu, afetlerde ve terör saldırılarından etkilenen yaklaşık 30 bin kişiye terapi hizmeti verdiklerini söyledi.
Yaşanan üzücü olayların ardından insanlarda oluşan travmaların tedavisinin çok önemli olduğunu belirten Karaman, "Bizim uyguladığımız terapi yöntemi göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden yapılandırma anlamına geliyor. Travma kırılma demek, hasta bu sıkıntıyı yaşadığı zaman geçmiş ile gelecek arasında bağı kopuyor. Uyguladığımız terapilerle bu bağı tekrar kuruyoruz. Yöntemimiz Dünya Sağlık Örgütü tarafından da afetler sonrası uygulanmasını önerdiği yaklaşımdan bir tanesi." dedi.
Karaman, Elazığ depreminin ardından hemen deprem bölgesine gittiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Çok sayıda vatandaşın psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu belirledik. 240 gönüllümüz mayıs ayının sonuna kadar birer haftalık süreler halinde Elazığ'a gidip orada vatandaşlarımıza travma tedavisi uygulayacak. Biz zor günlerinde halkımızın yanında olmak için yola çıktık. Bizim insanımız en iyi şeyleri hak ediyor. Uyguladığımız tedavi sonucu onların travmalarını yenerek hayata kaldıkları yerden gülümseyerek bakmaları bizim için en büyük mutluluk oluyor. Türkiye'nin afetler konusunda profesyonel ekipleri var biz bunu bir kez daha Elazığ depreminde gördük. Türkiye yine tek yürek oldu ve depremzedelere sahip çıktı. Bizi biz yapan en büyük güç bu aslında."
Psikolojik danışman 26 yaşındaki Selen Beleci de grup ile 3 yıl önce tanıştığını, yaşanan üzücü olayların ardından birçok vatandaşa terapi desteğinde bulunduğunu söyledi.
Elazığ depremin ardından bölgeye giden ilk ekipte yer aldığını dile getiren Beleci, "Afet bölgelerinde görev yapmak zordur. En zor zamanlarında onların yanında olmak bana huzur veriyor. Uyguladığım terapiler sonucu onların kendilerin iyi hissettiklerini görmek beni çok mutlu etti." diye konuştu.
Psikolojik danışman Sefa Kaya da ilk kez grup üyeleriyle bir afet bölgesine gittiğini anlatırken, "Karşılaştığım manzara beni çok etkiledi. Hemen çalışmalara başladık. Ben çadır kentlerdeki çocuklarla bir araya geldim. Onlarla travma terapisi dışında bol bol oyun oynayarak depremin hafızalarında yarattığı olumsuz etkilerini gidermeye çalıştım. Yeniden deprem bölgesine gitmek istiyorum." ifadelerini kullandı.