5 bin yıllık geçmişiyle dünyanın en eski kentlerinden olan Foça'da bilinen ilk kazıların 1913-1920 yılları arasında Fransız Arkeolog Félix Sartiaux tarafından yapıldığının bilgisini veren Fatih Gürbüz, "Foça'da yapılan kazılar neticesinde elde edilen birçok tarihi buluntunun yurt dışına çıkarıldığını biliyoruz" dedi.
Fransız arkeoloğun Foça'da çıkardığı eserlerin bir kısmı ile Foça ve Yeni Foça'ya ait onlarca fotoğrafın 2008-2012 yılında Marsilya Müzesi tarafından iki kitap halinde yayınlandığını anlatan Gürbüz, Foça'dan kaçırılan buluntuların bir kısmının bahse konu kitaplarda yer aldığını belirterek, şöyle dedi: "Foça'mıza ait tüm varlıkların ülkemize geri getirilmesinin ısrarlı takipçisi olacağız."
"KARARLI ADIMLAR ATACAĞIZ"
1 Nisan'da görevi devir aldıktan sonra, Foça'dan yurt dışına çıkarılan eserlerin iadesi için Foça Belediyesi olarak Foça Kazı Kurulu Başkanlığı ile ortaklaşa bir komisyon kuracaklarını belirten Fatih Gürbüz, "Sahibi olduğumuz eserler için Kültür Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumlar nezdinde bir çalışma başlatacağız" diyerek, Foça'ya ait eserlerin izini sürme konusunda kararlı ve ısrarlı adımlar atacaklarını söyledi.
"FOÇA'DAN ÇIKAN ESERLER..."
Cumhuriyet tarihi boyunca Foça'nın muhtelif alanlarında arkeolojik kazılar yapıldığını hatırlatan Gürbüz, şunları söyledi: "Foça'da bilimsel ya da kaçak yöntemlerle yapılan kazılarda elde edilen; Kozbeyli hazinesi, griffon ve at heykelleri, çok sayıda anfora, yüzlerce seramik, sikkeler, figürler, iyon sütun başlıkları, sütunlar ve mimari yapı elamanları gibi birbirinden değerli eserler çeşitli müzelerde sergilenmektedir. Öncelikle Foça'nın sahibi olduğu bu eserlerin envanterini çıkararak yayın haline getireceğiz. Böylelikle tarihi mirasımızın ne kadar zengin olduğunu göreceğiz. Bunun yanında, 10 ile 19. yüzyıllar arasında Foça'yı ziyaret eden Seyyahların Foça ile ilgili yazılarını ve gravürlerini bir kitapta derleyeceğiz."
"OSMANLI TARİHİ VE ESERLERİ İHMAL EDİLDİ"
Foça'da Osmanlı tarihine ve o döneme ait eserlerin ihmal edildiğini belirterek, bu yöndeki bilimsel çalışmaların teşvik edileceğini söyleyen Fatih Gürbüz, şöyle konuştu: "Osmanlı dönemine ait olan su kemerlerimizi, 2 adet hamamı, mescit ve camilerimizi, yel değirmenlerimizi ve yine Osmanlıların inşa ettiği Dış Kale'mizi ihya etmek için; Kazı Kurulu Başkanlığımızla koordine olacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere kamusal kurumların ekonomik desteği ve kendi imkanlarımızla birlikte yerli ve yabancı sponsorları da harekete geçireceğiz."
"KENT BELLEĞİNİ OLUŞTURACAĞIZ"
Foça'da yakın geçmişe ait zenginliklerin de olduğuna işaret eden Gürbüz, sözlerine şöyle devam etti: "Foça'da yakın geçmişe kadar kullanımda olan dibekler, el değirmenleri, kuyu bilezik taşları, üzüm ezmede kullanılan taştan oyma şıra ahırları ve tarım aletleri gibi benzeri materyalleri toplayacağız; bunları kent içi yeşil alanlarda oluşturacağımız korumalı yarı açık etnografik müzeciklerde sergileyeceğiz. Ayrıca tarih, kültür, sanat ve müzik gibi alanlarda kentin tüm dönemlerini kapsayan yazılı kaynakları ve çalışmaları bir araya toplayacağız. Foça'ya dair bilimsel araştırmalar, makaleler, fotoğraflar, sosyal hayatı anlatan kitapları ve yazıları; kuracağımız Foça Belediyesi Kent Kitaplığı'na kazandıracağız. Foça'da kent belleğinin oluşması bu çalışmayla başlayacaktır."
"TARİHİ YAŞAMIN İÇİNE KATACAĞIZ"
Foça-Phokaia Antik Kenti'nin bir Efes-Milet Antik Kenti gibi müze görevi gören ölü bir kent olmadığını, Atina ve benzeri birçok tarihi kentte olduğu gibi yaşayan şehrin içinde sınırlandırılmış ve özel koruma altına alınarak varlığını sürdüren bir kent de olmadığını sözlerine ekleyen Fatih Gürbüz, "Foça tıpkı İtalya'nın Roma şehri gibi, tarih ve yaşamın birbirine saygılı bir biçimde iç içe yaşadığı, geçmişe zarar vermeden ona yıllar içinde uyumlu katkılar koyan bir şehirdir. Roma'da sokaklar ve tarih birlikte yaşar, aslında bu durum büyük bir zenginliktir. Biz de tarihe saygı ve uyum seviyemizi bu bilinçle çok üst seviyelere çekeceğiz. Foça'da ortaya çıkarılmış, varlığı bilinen Megaron, Roma mozaikleri, Athena Tapınağı, arkaik surlar, Helenestik Tiyatro ve kaya mezarları gibi birçok noktada kültür varlıklarımız var. Bu tarihi zenginliklerimizi bir Arkeopark şeklinde düzenleyeceğiz; 7/24 etkin korumak şartıyla yaşamın içine katacağız. Fener Burnu'ndaki 4 adet yel değirmenini yaşama döndüreceğiz. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteklediği ve yapımı devam eden Foça Surlarını ve Athena Tapınağını Ayağa Kaldırma Projesi'nde etkin rol oynayacağız. Bu kapsamda, Beşkapılar Kalesi ile Kybele Açıkhava Tapınağı arasında kalan bağlantı yolunu mutlaka tamamlayacağız. Bu yol, denizin, kalenin surlarıyla birleşmesine imkan veren, eskiyle uyumlu, estetik, kemerli ve adeta bir köprü görüntüsü veren zarif bir gerdanlık olacaktır" diye konuştu.