Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın öncülüğünde hastane kampüsünde başlatılan “Dumansız Ege” kampanyası devam ederken 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü nedeniyle bir açıklama yapan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hür Hassoy, tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle dünyada her yıl 8 milyon kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi kampüsünde, EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın öncülüğünde iki yıl önce başlatılan “Dumansız Ege” kampanyası kapsamında, sıra çizgilerle sigara içilmeyen alanlar oluşturulup tütün kullanımına karşı farkındalık oluşturmak için bilgilendirme etkinlikleri düzenlendi. Faaliyetlerini sürdüren Dumansız Ege Platformu Başkanı EÜTF Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hür Hassoy, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Her yıl tütün kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan kanserler, kalp ve damar hastalıkları ve solunum yolu hastalıklarının 8 milyon kişinin hayatına mal olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hassoy, “Buna ek olarak tütün tüketenlerin dumanına maruz kalan 1 milyon 200 bin kişi de bu ölümlerden payını almaktadır.
Pasif içicilik de öldürmektedir. Tütün ve ürünleriyle mücadelenin önemi ve değeri pandemi ile daha da berraklaştı. Bu süreçte, tütün ürünlerinin her türünün hastalıkların ortaya çıkmasını nasıl kolaylaştırdığı, insandan insana hastalık bulaşını nasıl artırdığı, toplumsal korunma önlemlerine nasıl zarar verdiği COVID-19 hastalığı ile bir kez daha gözler önüne serildi. Son dönemde popülerlik kazanan ‘Dumansız’ ürünler ya da elektronik sigaranın riski azaltılmış ürünler olarak lanse edilmesi çabaları da yerle bir oldu. Hiçbir tütün ürünü bir diğerinden daha az riskli ya da daha sağlıklı değildir” dedi.
HER 5 KİŞİDEN 1 KOAH HASTASI
Sigara ve diğer tütün ürünlerinin, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) için önemli bir risk faktörü olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Hassoy, “Sigara içen ya da diğer tütün ürünlerini kullanan 40 yaş üzeri bireylerde öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı varsa KOAH düşünülmeli ve tanı için nefes ölçümü yapılmalıdır. Ülkemizde de sigara içen her 5 kişiden 1 ‘i KOAH’lıdır. KOAH hastalarında COVİD-19 daha sık görülmemekle birlikte, ağır COVİD-19 hastalığı riskinin bu hastalarda 5 kat arttığı bildirilmiştir. KOAH hastalarının bu infeksiyondan korunmak için sigarayı bırakmak başta olmak üzere, alınması gereken önlemlere uymaları mevcut tedavilerini düzenli kullanmaları, tedaviye ara vermemeleri ya da tedavilerini bırakmamaları son derece önemli” diye konuştu.
PANDEMİ DE BULAŞ RİSKİNİ ARTIRDI
Tütün tüketimi sırasında maskelerin indirilmesi, gerekse tüketim sırasında oluşan toplaşmalarla sosyal mesafenin ortadan kalkmasının toplumsal korunma çabalarını zayıflattığını ifade eden Doç. Dr. Hassoy, “Tütün dumanının taşıyıcı rolü de olası virüs bulutları ile tehdidi 6-7 metre uzağa taşıyabildi. Nargile, e-sigara, çakmak ve sigara paketi gibi ekipmanların ortak kullanımı bulaş riskini artırdı. Pandemi nedeniyle sekteye uğrayan tütün bırakma polikliniklerinin talebi karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesi konusunda kurumumuz öncü bir rol üstlenmiştir. Bireyleri risk altına sokmadan tedavi verebilmenin güncel bir metodu olan teletıp uygulamaları, Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü bünyesinde hizmet vermekte olan sigara bırakma polikliniğinde Haziran 2020 tarihinden itibaren gerçekleştirilmeye başlandı.
Bu kapsamda telefonla yapılan doktor görüşmesi sonrasında bireylere uygun tedaviler seçilmekte ve Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz temin edilen ilaç tedavileri uygun bireylere ulaştırılmaktadır. Normalleşme-kapanma süreçleriyle paralel olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı da sigara bırakma poliklinikleri devam etmektedir” dedi.