Çok Sevildi,
24 Yıldır da Unutulmadı;
BARIŞ MANÇO
*Barış Manço, "Barış" ismini taşıyan ilk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
*İlk bestesini 1958 yılında İngilizce olarak yazmıştır. Bu şarkının adı "Dream Girl"dür.
*İlk Türkçe bestesi ise 1964'teki "Kol Düğmeleri"dir.
*İlk konserini, 64 yıl önce Galatasaray Lisesi'nde verdi.
*İlk ödülünü 1959 yılında Ankara'daki küçük bir müzik cemiyetinden aldı.
*İlk 45'liği: 1962'de çıkardığı "Twist In USA" adlı 45'liktir.
*İlk Albümü de 1975 yılındaki "2023"tür.
*Barış Manço, Türkiye'de video klip sektörünün öncüsü olmuş ve ilk video klibini Türk televizyon tarihi henüz 5 yıllıkken 1973 yılında "Hey Koca Topçu" şarkısına çekmiştir.
*Onun şarkıları; Arapça, Bulgarca, Flemenkçe, Almanca, Fransızca, İbranice, İngilizce, Japonca ve Yunanca'ya çevrilerek Dünya'nın pek çok ülkesinde hem kendisi hem de farklı sanatçılar tarafından okundu.
*Barış Manço, Anadolu Rock türünün kurucuları arasında sayılmaktadır.
Yabancı Dillerdeki Şarkıları : İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İbranice ve Japonca dillerinde şarkılara imza atmıştır.
Gülpembe : Barış Manço bu şarkıyı 13 yaşındayken kaybettiği babaannesine ithafen yazmıştır.
40. Yıl : 1988 yılında henüz 45 yaşındayken yazdığı "Ömrümün Sonbaharında" şarkısında "Hala bitirmediğim bir yarım şarkım kaldı" dizeleriyle 11 yıl sonrasını öngörmüştür. Nitekim 1998 yılında çalışmalarına başladığı ve 40. sanat yılını anlatacağı şarkısının bestesini tamamlamış olmasına rağmen sözlerini yazamadan hayata veda etmiştir. Bir röportajında da "Belki altmışıma gelmeden ölürüm" demiştir.
*En Çok Satılan Albümü Mart 1999'da piyasaya sürülen "Mançoloji"dir,
2.6 milyon satılarak yılın en çok satılan albümü oldu.
*Film Müzikleri : Barış Manço, 1975 yılında çektiği ilk ve tek filmi "Baba Bizi Eversene"nin yanı sıra Sinan Çetin'e ait 1982 yapımı "Çiçek Abbas" ve 1985 yapımı "14 Numara" filmlerinin müziklerini de yapmıştır. Ayrıca 1982 yapımı Cüneyt Arkın'ın unutulmaz filmlerinden "Ölümsüz" filminde "Dönence" şarkısı film müziği olmuştur. Bunların yanı sıra Yeşilçam'da pek çok sinema filminde Manço'nun şarkıları kullanılmıştır.
*Geçirdiği bir kaza sonrasında dudağında yarık izi kalmasından dolayı bıyık bırakmaya başlamış ve uzun saçlarıyla birlikte bu imajı askerlik dönemi haricinde hiçbir zaman değiştirmemiştir.
*Cumhuriyet'in 100. yılı için yaptığı 2023'ü sahnede icra etmek en büyük hayallerinden biriydi. Bu konuda "80 yaşındayken elimde bastonum, belki kolumda Doğukan, onun yardımıyla çıkarım sahneye ve senfoni orkestrasına 2023 çaldırmak en büyük ideallerimden birisi olsa gerek"
*1996 : Japonya'da büyük bir konser vererek, konser kayıtlarından oluşan "Barış Manço Live In Japan" albümünü çıkardı.
*1997 yılında konuk olduğu Ali Kırca'nın "Siyaset Meydanı" programında "Türkiye'de müzik etkisinin değişimi ve gelişimi" üzerine kitap yazacağını belirtmiş, ancak bu projeyi tamamlayamadan hayata veda etmiştir.
*Yıl 1998... Aylardan Aralık'tır.
"Barış Manço ile 7'den 77'ye" programının 378. bölümünü çekerek, Türk televizyon tarihinde bir rekora imza attı.
Bu, efsane tv programının son bölümüydü...
*Türkiye'de temel eğitimin beş yıldan sekiz yıla çıkarılmasına destek olmak amacıyla eşi Lale Manço ile birlikte İstanbul'un Tuzla ilçesinde bir okul yaptırdı. 1997 yılında inşasına başlanan 30 derslikli Tuzla Barış Manço İlköğretim Okulu, 2000 yılında eğitime başladı.
*Gittiği ülkelerden topladığı 310 adetlik fotoğraf makinesi koleksiyonu bulunmaktaydı. Bu koleksiyonunu ölmeden önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Cağaloğlu'nda bulunan Basın Müzesi'ne bağışlamıştır.
*1962 yılından itibaren gazete ve dergi arşivi tutmaya başladı. Biriktirdiği sayfaların oluşturduğu cilt sayısı 60'tır.
(barismancomix)
****
"Sanatçı olduğumu iddia etmiyorum. Ben öldükten sonra torunlarım ansiklopedilerde Barış Manço'yu sanatçı diye okurlarsa, galiba sanatçı olduğum da tescil edilmiş olacak. Geleceğe ne bıraktığınız önemli. Yoksa insan yaşarken kendi kendine ben sanatçıyım dememeli."
"Ben bir şarkıcı, besteci olarak bu dünyaya gelmedim. Düşüncelerimi aktarmak üzere geldim. Bu; gün geldi şarkı söylemekle oldu, gün geldi bir televizyon programında çocuğun saçlarını okşamakla oldu."
"Ben hep sizin şarkınızı söyledim."
"Ben ne çağdaş Türk ozanı, ne çağdaş Dede Korkut ne de günümüzün Nasrettin Hoca'sıyım. Sadece 20. yüzyılda yaşamış ve o yüzyıla damgasını vurmaya çalışan bir Türk'üm. 20. yüzyılın Türk müziğini yapıyorum."
"Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için ve milyarlar terk ettiği için... Ama adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz."
"Dünya küçük, insanlar kardeş."
"Geçmişini bilmeyen bugününü anlayamaz ve yarınını kuramaz."
"Ben yaşarken kendime sanatçı diyemem, çok ayıptır. Ancak on, yirmi, kırk yıl sonra diyebilirler."
"Ben yaşanmış her şeyi seviyorum, birileri tarafından yaşanmış, paylaşılmış her şeyi seviyorum. Düşünülenin aksine ben tarih sevmiyorum, geleneği seviyorum. Tarih ölür, gelenek yaşar."
"Her dili bilmek ne haddime, öyle bir şey yok. Şöyle söyleyebilirim; Türkçe'nin yanı sıra yalnızca İngilizce ve Fransızca'yı anadilim gibi biliyorum. Bunun dışında İtalyanca, Almanca, Flemenkçe, İbranice ve Japonca'yı ise sadece konserlerimde kullanabileceğim, yer yer espri yapabileceğim düzeyde biliyorum. Ama söz konusu dillerin konuşulduğu ülkelerde sokağa çıkıp mağazaya, markete gidersem apışıp kalırım. O durumda da hı-hı, ho-ho diye işaretleşerek anlaşıyoruz zaten. Aslında bunların hiçbir önemi yok, bence insanın öğrenmesi gereken ilk dil, tatlı dildir."
"80 yaşımdayken elimde bastonum, belki kolumda oğlum Doğukan, onun yardımıyla çıkarım sahneye ve senfoni orkestrasına 2023 çaldırmak en büyük ideallerimden biri olsa gerek..."
****
"Unutulma korkunuz var mı?" sorusuna verdiği yanıttır;
"Hayır yok. İnsan ne zaman ölür biliyor musunuz?
Fizik varlığınız itibarıyla bu dünyadan ayrılınca ölmüş olmazsınız.
İsminiz ne zaman artık anılmıyorsa bu dünyada, o gün hem ölmüş hem de unutulmuş olursunuz.
Yolculuk sürekli var ve sıramız gelince hepimiz yolcuyuz.
Bir gün söylemeye, vedalaşmaya fırsat bulamayız belki. Onun için şimdiden söyleyeyim:
Çoktan uçmuş güvercin
Tahta masam devrilmiş
Can dostum çoban uykuda.
Tatlı komşu Ayşe Teyze
Emekli Salih Öğretmen
Hepinize, hepinize elveda...
Dostlar elveda...
Gözlerim kurşun gibi ağır ağır kapandı bu gece
Elveda...
****
"Bu bir veda sohbeti olsaydı nasıl seslenmek isterdiniz bize?" diye sormuş Mehmet Gündem ve aldığı cevap;
"Dün yine yapayalnız
Dolaştım yollarda
Yağmurlarda ıslanan
Bomboş sokaklarda
Unutmak kolay demiştin
Alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni
Yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş, kalbimde sızı, unutmadım seni...
Unutamadım, unutamadım ne olur anla beni..."
****
Barış Manço...
Barış Çelebi...
7'den 77'ye gönüllerimizde taht kurdu.
Çok sevildi, 24 yıldır hiç unutulmadı...
Yüreğimize dokunan şarkıları bize kaldı...
Asla unutulmaz asla..