Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel’in Cumhurbaşkanlığı’ndaki araç sayısı ve akaryakıt giderlerine ilişkin sorusuna “gerektirdiği kadar” yanıtı verildi. CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’in daha önce Cumhurbaşkanlığı’ndaki koruma ve koruma aracı sayısına ilişkin sorduğu soruya da “yeteri kadar” yanıtı verilmişti.
Halkın verdiği vergilerle ayakta duran Sarayın milletvekillerinden ve halktan sayıları gizlediğini ifade eden CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Halkın vergilerinin sarayda umarsızca harcandığını bu yanıtsız kalan soru önergelerinden, gizlenen sayılardan da çıkarabilirsiniz. Bu günler elbette geçecek. Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda halkımızın yüzü gülecek. Şimdi verdiğimiz önergelere yanıt vermiyorsunuz ama dönem değiştikten sonra yapılan hukuksuz harcamaların hesabı sorulacak” dedi.
“İSRAFIN DİBİNE VURMUŞLAR”
Sarayda israf ve şatafat düzeninin hakim olduğunu dile getiren Sertel, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi’nde toplam kaç kişinin görev yaptığına, koruma ekibinde görev yapan polis sayısına, koruma ekibinde yer alan toplam araç sayısına ilişkin ayrıntılı sorular yöneltmiştik. O dönem bize ‘her hangi bir güvenlik zafiyeti oluşturmayacak şekilde yeteri kadar personel ve teçhizatla yerine getirilmektedir’ denilmişti. 2022 yılında akaryakıt zamlarının ardından benzer mahiyette bir soru önergesi verdim.
Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarındaki toplam araç sayısını, tahsisli makam aracı sayısını, bu araçların günlük ve aylık akaryakıt giderlerini sordum. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay imzasıyla önergemize verilen yanıtta ‘Cumhurbaşkanlığı hizmetleri, mevzuat hükümleri doğrultusunda, tasarruf ilkelerine riayet edilerek, hizmetin gerektirdiği sayıda araçla yerine getirilmektedir’ denildi. Sorduğumuz soruların yanıtı yok. Araç sayılarını, akaryakıt masraflarını, koruma sayısını, koruma araçlarını soruyoruz ‘yeteri kadar’, ‘gerektirdiği kadar’ yanıtlarını alıyoruz. Tam bir israf düzeni kurmuşlar, israfın dibine vurmuşlar.”