Bir Tiyatro Devi;
ENİS FOSFOROĞLU
En son telefonda "TVde7GÜN "Dergisi'nin bu kapak fotoğrafı üzerine konuşmuştuk Enis Abi ile.
Kendisine göndermiştim, teşekkür için aramıştı.
TRT yıllarında birlikte skeçler hazırladıkları Levent Kırca'yı anlatmıştı uzun uzun.
Sonra...
O günlerde Ekrem İmamoğlu'nu desteklediği için fişlenen sanatçılar arasında olmadığına üzüldüğünü söylemişti!
İzmir'de sahne alacağı zaman mutlaka görüşmek dileğiyle de telefonu kapatmıştık..
****
Annesi Mualla Kavur'du. Babası Renan Fosforoğlu. Ağabeyi Ferdi Merter. Teyzesi Belkıs Dilligil. Eniştesi Avni Dilligil. Yeğenleri Almura Merter, Rahmi Dilligil, Çiçek Dilligil.
Kızı Seren Fosforoğlu. Ayrıca Muazzez Arçay, Nezahat Tanyeri, Erhan Dilligil, Aliye Rona, Zihni Rona.
Öyle bir aile ki, neredeyse her ferdi sanatın içinde.
Her biri tiyatro sanat emekçisi...
****
Bir röportajındandır şu ifadeler;
“Ben tiyatroya gönül enayiliği diyorum.
Para ile açılamaz tiyatro, belli bir enayiliği gerektiriyor.
Dört yıl önce iki yüz bin liram vardı.
Gazinodan kazanmıştım. Sinema, tiyatro var, para yok.
Tiyatro bir üst yapı kurumudur.
İnsanı anlattığı için halka seslenmek zorunda…” demişti.
Tiyatro eleştirmenlerine göre o;
"Sahne ışığı, sevimli, sıcak oyunculuğunun yanısıra rol hakimiyeti, tiyatro için verdiği onurlu mücadelesiyle de, döneminin en önemli oyuncularından biriydi. Ve hep öyle kaldı."
****
Oyunlarından da söz edelim:
Düğün, İsmail Nasıl Büyüdü, İşte Bu Evlilik, Aceleci Kale, 81’de Neler Oldu, Turizm Patlaması, İkiz Kardeşim David, Buzlar Çözülmeden, Duvarların Ötesi, Kanlı Nigar, Bir Kadın Bir Erkek Bir Çocuk, Ben Oyuncak Değilim, Şıpsevdi, Genelevde Yas, Kahvaltıda Neredeydin, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Deli Emine, Ayyar Hamza, Postacı, Seferi Ramazan Beyin Nafile Dünyası, Pantolonunu En Son Ne Zaman Gördün, Herkes Mi Hırsız, Beyefendiyi Görmek İstiyorum, Biraz Bakar Mısınız Bayan, Kime Kalacak, İyi Misin, Deli, Beni Siz Delirttiniz."
****
Perdesini hep açık tutmaktı amacı…
Tuttu da...
“Perde! Konservatuar sınavında ‘Parçana başla. Hadi, oyna’ anlamına gelen bir komuttu bu.
Yirmi bir yıldır bu komutu veririm kendime.
Çünkü sezon başıdır.
Start zamanıdır.
Perde!
Gece saat 21 de Perde! Cumartesi saat 15.30 da Perde!
Pazar 18.30 da Perde! Oyunlarda perde kullanmadan da Perde! Çünkü dünyanın en güzel seyircisi gelmiş:Tiyatro Seyircisi. Ona ihanet yok. Ona yanlış yok. Ona saygı, sevgi var.” derdi hep ...
****
Esin Afşar’ın yorumladığı o meşhur ‘Arabeske İnat’ şarkısının sözleri de Enis Fosforoğlu'na aittir:
“Sevmek farkında olmaksa yaşadığının
Sevmek bakmak değil görmekse eğer
Aklın baştan gitmesi değil
Duymak ve bilmekse eşit olarak
Yemeden içmeden kesilmeden
Çoğalmaksa sevmek eksilmeden
Çağına tanıklık ederek
Ve kahrolmadan arabeske inat
İçin içine sığmamaksa
Bir coşku bir şenlik bir erdemse sevmek
İnsanları çocukları kuşları unutmadan
Şarkı söylemekse sarhoş olmadan
Verem olmamaksa sevmek senin aşkından
Daha sağlam basıyorsam toprağıma
Unutmak şaşkınlık azap değilse
Bilinç öğreti ve sevinçse
Paylaşılan bir ekmek gibiyse sevgi
Seni seviyorum”
****
Tiyatro adına, sanat adına
daha yapacak çok şeyi varken, 4 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı Enis Fosforoğlu.
Geride örnek bir yaşam, renkler, izler bırakarak…
Yüreğini de
bırakıp
giden
sanatçının
unutulmaması;
"ölümü
ertelemesi"
demektir!..
71 yıldır nice güzel yürekte doğdun..
Sen hep yaşayacaksın
Enis Abi...
Enis Hocam.
Enis Fosforoğlu...