Akaryakıt kaçakçılığının tüm detaylarını sizinle paylaşırken, tam üzerine geldi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi (KOM) ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Cumhuriyet tarihinin en büyük akaryakıta bağlı vergi kaçakçılığı operasyonunu patlatıverdi. Bu operasyon ile birlikte yıllardır yazdığım son dönemde de size seri yazı olarak aktardığım akaryakıt kaçakçılığındaki vurgun olaylarında ne kadar haklı olduğum, söylediklerimin bir rivayet zinciri değil ne kadar doğru olduğu apaçık ortaya çıktı.
OPERASYONUN ÖZETİNE GELİNCE..
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (KOM) koordinasyonunda, İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğünce İstanbul merkezli 50 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi.
Akaryakıta bağlı vergi kaçakçılığı ve nitelikli dolandırıcılık yapan suç örgütüne yönelik Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Denetim Kurulu işbirliğiyle yapılan operasyona "SİLİCİ" adı verildi. Soruşturma kapsamında bilişim sistemleri yoluyla kamu kurumlarını zarara uğrattıkları tespit edilen 220 şüpheli gözaltına alındı.
Cumhuriyet Tarihinin En Büyük "Akaryakıta Bağlı Vergi Kaçakçılığı" Operasyonunda 170 akaryakıt istasyonu, 23 akaryakıt dağıtıcı firması, bir istasyon teknik destek firması, 2 otomasyon yazılım firması ve bağlı bir şubesi olmak üzere 242 noktada vergi müfettişleri ile gelir uzmanlarının katılımıyla yapılan aramalarda mali belgelere, bilgisayar ve cep telefonu gibi dijital materyallere el konuldu. Akaryakıt istasyonlarından 608 milyon litrelik akaryakıt satış verisinin otomasyon sistemlerine müdahale edilerek silindiği belirlendi. Verileri silinen akaryakıtın güncel maddi değerinin yaklaşık 3,6 milyar lira olduğu ve MASAK raporuna göre devletin yılda 3'er milyar lira olmak üzere 5 yılda 15 milyar lira zarara uğratıldığı tespit edildi.
OPERASYONUN SONRASI ÇOK ÖNEMLİ
Operasyonda birinci perde kapandı. Ancak birinci perde kadar ikinci ve üçüncü perde de çok önemli. Eğer akaryakıt kaçakçılığının kılcal damarlarına kadar gidilecekse, gidilmek isteniliyorsa bu operasyonun başlangıcı kadar sonrası yürütülecek çalışmalarda çok önemli. Önce cevap aranması gereken sorulardan başlayalım. Daha sonra yani operasyonun gelişimine göre diğer yazılarımızda detayları işlemeye devam edelim. Bana göre öncelikle soruşturma ile ilgili önemli soruların masaya yatırılıp cevabının bulunması lazım.
Örneğin:
1-) Soruşturma kapsamında gözaltı kararı verilen ve olayla direkt bağlantıları olan şahısların organize hareket ettikleri, kimin kimle ilintili olduğu belirlenmelidir.
2-) Ortaya çıkan organize tabloda hangi grupların hangi kaçakçılık olaylarının içerisinde oldukları ortaya çıkarılmalıdır.
3-) Soruşturma kapsamındaki şahısların özellikle geçmişte veya bugün hangi gümrük kapıları ile iş yaptıkları masada olmalıdır?
4-) Kambersiz düğün olmaz misali. Şüphelilerin akaryakıt kaçakçılığı, bununla birlikte vergi kaçakçılığının içerisinde hangi kurum ve kuruluşta çalışan kamu personeli vardır? Ya da iyimser olalım var mıdır?
5-) Kamu personeli açısından Ankara bu işin neresindedir? İçine girmiş midir? Üç maymun vs. olayı var mıdır?
6-) Her petrolcüyüm diyene rafinerilerden al kardeşim sana vergisiz akaryakıt hala denilecek midir? Bugüne kadar denildiğine göre bu işle alakalı olmadığı halde kimlere kimler vasıtasıyla akaryakıt akıtılmıştır?
Sonrası, inanın sonrası pamuk ipliği gibi çözülecektir. Bu soruşturma öncelikle masamın üzerinde önceliklidir, bilginiz olmasını isterim.
Önümüzdeki günlerde bu soruşturmayla ilgili olarak çok detaylı bilgileri-belgeler ışığında sizinle paylaşacağım. Dün ne yazdıysak, bugün ve ertesi günde Türkiye'nin bu çok önemli kaçakçılık olayını yazmaya devam edeceğim.
Hani diyeceğim odur ki; 'CAMBAZI İP ÜZERİNDE OYNATMAYACAĞIM'...