Atilla KÖPRÜLÜOĞLU

Atilla KÖPRÜLÜOĞLU

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KADINLAR

A+A-

CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan Aile Bakanlığı’nın kadınların sorunların çözümü noktasında bir perspektife sahip olmadığını belirtti. İstatistiklerle örneklediği sırada da sözü kesildi. Mecliste gerginlik yaşandı. AKP’liler sıralarını terk etti.

Sonrasında AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, yaptığı konuşmada, CHP’de kadın sorunlarına ilişkin ilk önce kadın vekillerin söz almasını eleştirdi.

“CHP’den konuşan ilk hatipler hep kadındı, enteresan.

Anlıyorum ki kadın meselesini CHP sadece kadınlara bırakmış“ dedi. 

Oysa aynı Zengin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığında

“Böyle bahtsız sözleşme görmedim” demişti.

 

xxxx

 

Televizyonda bu görüntüleri izlerken Meslek Ustalarımızdan çok sevdiğimiz Bekir Coşkun‘un yıllar önce kadınlarımızla ilgili o muhteşem yazısı aklıma geliverdi. 

Üşenmedim, arşivden buldum ve burada da alıntılıyorum “Portakal Çiçeği”ni;

“O akşam aydınlık yüzlü kadın bana, 'Portakal çiçeğini bilir misiniz?' diye sormuştu. ‘Bilmem’ dedim: ‘Ben Urfalıyım, sadece patlıcan, domates çiçeklerini bilirim...’

O zaman bana ‘portakal çiçeğini’ uzun uzun anlattı:

‘Portakal çiçeği, olgunlaşmış meyvesi ile aynı dalda ve aynı zamanda yer alan tek çiçektir...’

*

'Benim okurlarım başkadır. Hiçbir şeyi boşu boşuna, gereksiz yere, laf olsun diye asla söylemezler.

Uzun zaman "portakal çiçeğini' düşündüm.

Kitapları karıştırıp, Akdeniz kıyılarında portakal bahçesi aradım, kim bilir kaç kişiye ‘Portakal çiçeğini bilir misin?’ diye sordum.

Oysa her zaman gözümün önündeydi ‘portakal çiçekleri’.

Olgunlukları ile gençlikleri yan yanaydı kadınların.

Yılların getirdiği bilgelik ile terk edilmemiş çocukluk...

Verimlilik ile tazelik...

Geçmiş ile gelecek...

Mazi ile umut...

Meyve ile çiçek...

Önünüze konulan bir bilgeliğin derinliğinde siz çırpınırken, kıkır kıkır bir gülüş duyarsanız, o odur:

‘Portakal çiçeği...’

Ya da bir çocuksu muziplik, bir anda size yol açan bir önderlik sunarsa...

‘Portakal çiçeği’dir.

*

Kendi kendime ‘portakal çiçeği’ diye mırıldandım.

Bir toplumun düşünce yaşamında iz bırakmış, kitleleri etkilemiş, fikir bahçelerinin verimli yüzü...

Ama aynı zamanda gençliğin sanki tanımı...

Saçlarını örgü yapıp sokağa koşmaya hazırlanan bir çocuk.

Portakal çiçeği...

*

Zamanın tüm acımasızlığına karşın, yaşam bahçelerimizde bizlere olgunluk ile tazeliği birlikte göstermeyi sürdürüyorlar.

Meyve ile çiçek aynı daldadır.

Olgun bir tazelik görürseniz, odur:

Portakal çiçeği...

*     

Böyleydi yazım…

Aradan kaç sene geçti bilmiyorum…

Bugün hâlâ biraz umudumuz varsa, portakal çiçekleri sayesindedir…

Okullarda ne öğretilirse öğretilsin, evde çocuğuna Mustafa Kemal'i anlatan bilgelikten sonra…

Saçına tokasını sokup meydanlara coşkuyla koştular portakal çiçekleri…

Gidin bakın…

Anıtkabir'de hep onlar; çocuklarını elinden tutup getirmişler, hem bebeklerinin hem kendilerinin ellerinde birer küçük bayrak var…

Anlı şanlı, rütbeli-rütbesiz erkekler toz olurken…

Onlar; işyerlerinde, çarşıda, pazarda, atölyelerde, okullarda, sosyal medyada, sokaklarda, meydanlarda, yaşamın her yerinde, narinlikleri ile dirençleri bir aradalar…

*   

Portakal çiçeği kadınlar…

 

xxxx

 

Elbette o kürsüde kadınlar da olacaktır.

Partisi fark etmez!

Kadınlar susmaz!

Yılmaz da!

Bilgenin dediği gibi; “Kadının gücü masal değil gerçektir.

Her biri “Portakal Çiçeği” kadınlarımızın mücadelesine, o gücüne saygıyla…

Bu yazı toplam 253 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.