Semihat KARADAĞLI

Semihat KARADAĞLI

Yazar
Yazarın Tüm Yazıları >

MUTLUĞUN RESMİ YAZILDI MI? (1)

A+A-


"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini
sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?"
                                         Nazım Hikmet Ran

Dünyanın tanıdığı birbirinden değerli üç insandan bahsedeceğim bu yazıda. Ama önce bu neyin hikayesi diye düşünebilirsiniz. Edebiyat dünyası ile az çok ilginiz varsa dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet, yine Dünyaca ünlü illüstratör /Ressam /yazar Abidin Dino’nun dostluk ve arkadaşlığını bilirsiniz. 
Nâzım Hikmet 

17 Ocak 1902 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelir; romantik komünist, devrimci olarak tanımlanır. Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Kurtuluş savaşımızı anlatan “Kuvayi Milliye Destanı” bu güne kadar Kurtuluş Savaşımızı en iyi anlatan yazılmış en iyi şiirdir.  Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da   kullanmıştır.  “İt Ürür Kervan Yürür” kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır.

Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmış, dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasındadır. Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nazım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yatmıştır.  1951 yılında hakkında Türk vatandaşlığından çıkarılmasına dair alınan karar, ölümünden 46 yıl sonra Kültür bakanlığının önerisi üzerine 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile iptal edilmiştir.

14    Temmuz    1950'de    cezaevinden    tahliye olur. 49 yaşındaki Nazım askere alınacağı    ve arkasında farklı şeyler olduğu haberleri üzerine 17 Haziran 1951’de bir tekneyle    gizlice Varna’ya, Bükreş’e ve en sonunda Moskova’ya gelir.  

Hayatına birçok güzel kadın girmiş ve onlara şiirler yazmıştır. Moskova’da 1952 Yılında tanıştığı Galina adlı genç bir Rus doktor Nazım için yeni bir aşkın başlangıcı olur. Galina Nazım’ın doktoru, hayat arkadaşı, evdeki yoldaşı, sağlık danışmanı, yediğini-içtiğini, tüm yaşamını denetleyen yardımcısı, yurt dışına birlikte gittiği eşi ve diğer yandan da Rusya adına onu kontrol eden  devlet  görevlisidir. Nazım, Galina’ya aşk şiirleri yazmasa da en uzun ilişkisini onunla yaşar. 

1955 yılı sonlarında bir tesadüf eseri Vera’yla tanışır.  Ancak o zaman şairin bilmediği şey Vera’nın evli ve bir kız çocuğu annesi olduğudur.  Bu yıldırım aşk Nazım’ı tekrar canlandırır, onun yaşama bağlılığını, coşkusunu geri getirir.  Vera’ya kocasından boşanarak birlikte yaşamaları konusunda baskı yapmaya, onu kıskanmaya başlar.1960 yılı başında Nazım’ın Galina  ile  olan  sekiz yıllık uzun beraberliği boşanmayla sonuçlanır. Vera’ da eşinden ayrılmıştır.  Artık her yere birlikte gitmektedirler.  1961 yılında “Saman Sarısı”şiiri ile “Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi, kırmızı dolgun dudaklı” dediği Nazım’dan otuz yaş küçük Vera hayatının kadını olmuştur Nazım bundan sonraki aşk şiirlerini artık Vera için yazacaktır.

Bu yazı toplam 694 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum