İZMİRLİ KADIN BAŞKANLARDAN 8 MART VURGUSU
NELER SÖYLEDİLER?
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İzmir iş dünyasının kadın başkanları birer açıklama yaptı. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını isteyen kadın başkanlar, kadına yönelik şiddetin önlenmesini istediler ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine vurgu yaptılar.
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin:
“Birlikte güçlüyüz”
8 Mart, bildiğiniz üzere Amerika Birleşik Devletleri’nde 8 Mart 1857'de bir tekstil fabrikasında grevci işçilere polisin saldırması sonucu çıkan yangında 120 kadının ölmesinin anısına belirlenmiş bir gündür.
İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına vesile olan 8 Mart, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 16 Aralık 1977 tarihindeki kararı ile "Dünya Kadınlar Günü" olarak kabul edilmiştir. 8 Mart’ın tarihçesi ile kendimizi sınırlamadan, tüm insanlığın tarihine baktığımızda kadınların hemen hemen her kültürde, her toplumda öncelikli var olma, yaşama, sonra toplumda kabul görme, iş yaşamında kendini var etme ve en nihayetinde erkeklerle ile eşitlik mücadelesi verdiklerini görüyoruz.
Ülkemiz kadınlarının da durumu farklı değil.
Ancak toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde verilen mücadelede “birlikte güçlüyüz” demek, bu uğurda verilen mücadeleye daha fazla güç katacaktır. Bu vesile ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, sadece kadınlarla değil toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan ve bu konuda kendi konumlarını hiçbir zaman gözden geçirmekten çekinmeyen erkeklerle beraber kutlandığında daha anlamlı olacaktır. O sebeple tüm kadınların ve kadın erkek eşitliğine inanan tüm erkeklerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Kılıç:
“İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılması talihsizlik”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun demek isterdik elbette ancak özellikle ülkemiz kadınlarının içinde bulunduğu durum nedeniyle 8 Mart’ı bir kutlamadan ziyade bir farkındalık günü olarak değerlendirmemize neden oluyor. 2020 yılında 400’ün üzerinde kadın erkek şiddetiyle öldürülerek yeni bir rekor kıran ülkemizin kadına yönelik şiddet konusunda atması gereken çok büyük adımlar bulunuyor.
İstanbul Sözleşmesi’nin eksiksiz uygulanması gerekirken iktidarın bu sözleşmeden çekilmenin konusunu tartışmaya açmasını kadınlar açısından talihsizlik olarak görüyorum. Tabi kadına yönelik ayrımcılık, şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda dünyanın diğer bütün ülkelerinde de sorunlar olduğundan hareketle, 8 Mart Dünya Kadınlar günü, küresel anlamda bir farkındalık günü olarak değerlendirilmelidir. Bir örnek vermek gerekirse, gelişmişlik seviyesi ile dünyanın en önde gelen ülkelerinden kabul edilen Almanya’da 2019 yılında 176 kadın eski eşi veya erkek arkadaşı tarafından öldürülmüş vaziyette. Küresel bir sorun olan kadına şiddetin önlenmesi için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü toplumsal cinsiyet eşitliği için farkındalık günü olarak değerlendiriyor, kadınlarımızın öldürülmediği, tacize uğramadığı bir ülke hayalimi paylaşmak istiyorum.
İKKB Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter:
“8 Mart farkındalık günüdür”
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir kutlama değil bir farkındalık günüdür. Toplumsal cinsiyet eşitliği meselesi ülkemizin demokrasi, adalet ve haklar alanındaki ana sorun maddelerinden biri olmayı sürdürürken, kadına yönelik şiddet tüm hızıyla devam ederken 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlamamızın hiçbir gerekçesi yoktur. Kadına yönelik şiddetin bertaraf edilmesi için İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin istisnasız, amasız uygulanması elzemdir. Bu anlaşmadan çekilmenin konuşulduğu bir ortamda kadına yönelik şiddetin engellenmesi bir yana, erkek şiddetini körükleyen bir ortam yaratmaktadır. Biz kadınlar toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmeye, İstanbul Sözleşmesi’nin hükümlerini işletmek için çalışmaya devam edeceğiz. Eğitimde, ekonomide, istihdamda, siyasette ve hayatın tüm alanlarındaki karar süreçlerinde nüfusunun yarısına diğer yarısından farklı haklar ve uygulamalar sunan bir toplumun gelişme ve ilerlemesinden bahsetmek mümkün değildir. Mustafa Kemal Atatürk’ün yıllar önce bizlere sunduğu kazanımların değerini bilerek hayatın her alanında kadın-erkek eşitliğini savunmak ve her zaman gündemde tutmak bizler için bir zorunluluktur. 8 Martları kutlayacağımız eşit yarınlar dileğiyle…
KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seçil Beydemir Kaynak:
“Toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki engeller kaldırılmalı”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Türkiye’deki kadınların durumuna baktığımızda ülkemizdeki bugün yaşanan temel kadın problemlerinin temelinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin olmadığını görüyoruz. Maalesef kadınlarımızın en temel hakkı olan yaşam hakkına el uzatan bir kültürel yozlaşma içerisindeyiz.
Ülkemizde her yıl yüzlerce kadın, eşleri, sevgilileri, kardeş veya babaları tarafından, yani çevrelerindeki en yakını olan erkekler tarafından öldürülüyor. Bu büyük bir sorun. Hatta bu ülkenin temel problemlerinden biri diyebiliriz.
İş insanları olarak kadının iş yaşamında daha çok olması, kız çocuklarımızın eğitiminin desteklenmesi, kadının kendi ayakları üzerinde duracak gücü üretebilmesi açısından bu tarz farkındalık günlerine destek vermeye, bunu gözetmeye ve bu konunun görünür kılınmasına çalışıyoruz.
Tüm kızlarımız okumalı, tüm kadınlarımız iş hayatında olabilmeli. KESİAD’ın ilk kadın başkanı olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin önündeki tüm engellerin kaldırıldığı bir Türkiye özlememiz her zaman bakidir. Bu yolda çaba göstermeye ve bu yolda yürümeye devam edeceğiz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm dünya kadınlarına kutlu olsun.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.