Atilla KÖPRÜLÜOĞLU

Atilla KÖPRÜLÜOĞLU

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

"İZMİR İÇİN NE YAZARSAM, SANA ADIYORUM"

A+A-

"İZMİR İÇİN

NE YAZARSAM,

SANA ADIYORUM"

 

"Alsancak bir semtin adı değildir. 

O semte adını veren, 

al sancağımızı anlatır bize.

 

Çanakkale Savaşın da 57. Alay Marşı olarak bilinen, Rıfat Bey'in bestelediği güftenin ilk satırları şöyledir.

'Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı,

Al sancağı teslim etti, Allah'a ısmarladı'.

 

'Alsancak' adı, verildiği semte Milli Kurtuluş Savaşımız'ın simgesi olarak verilmiştir.

 

İzmir; semt, meydan ve cadde adlarıyla adeta bir Milli Kurtuluş Savaşı Müzesi gibidir.

 

Türk süvarileri 9 Eylül'de kente şimdi Yenişehir'de olan Kervan Köprüsü üzerinden girdiler... 

Onun için o caddenin adı 'Gaziler.'

 

Sonra Altınpark yolu üzerinden hükümet konağına indiler... 

Onun için Altınpark'tan başlayan caddenin adı 

'Anafartalar'. 

 

Basmane yolu üzerinden de bir başka süvari gurubu girdi... 

Onun için o caddenin adı 

'Mürsel Paşa'.

Devamı,

“'Fevzi Paşa'.

 

'Kapılar'da kente girişi sağlayan ana arterler vardı... 

'Kapılar' adı da oradan geliyor...

 

Sonra Basmane'de Altınpark'ın tam girişinde 

'Muzafferiyet-i Milliye' fırını var...

 

'Ali Çetinkaya Bulvarı',

'Fahrettin Altay Meydanı',

'Vasıf Çınar Meydanı', 

'Lozan, Montrö Meydanları'...

Ve tabi ki 

'Cumhuriyet Meydanı'...

 

Fuar'ın olduğu yer eski İzmir'de Ermeni mahallesiydi.....

Büyük İzmir yangınından sonra orası imar edildi...

'Kahramanlar' semti doğdu...

Sonra; 

'Alsancak'...

 

Fuarın iki kapısına 

'Lozan ve Montrö' dendi...

Diğerlerine; 

'26 Ağustos ve 9 Eylül'...

 

Sonra, 

'Mustafa Kemal Sahil Bulvarı' ve 

'Atatürk Stadı'...

 

Sonra Hatay ana vatana katılınca İzmirliler sevinçten 'Hatay' semtini kurdular...

 

Ne mi anlatıyorum değerli dostlar?

 

Türkiye'nin hiç bir kentinde 

'Milli Mücadeleyi ve Cumhuriyeti', sokağında, bulvarında, caddesinde, meydanında, semtinde bu denli yansıtan başka bir kent bulamazsınız...

 

İzmir, canlı ve açık bir 

'Kuvay-ı Milliye ve Cumhuriyet' müzesidir."

 

****

Bu yazı;

İzmir aşığı,

Cumhuriyet sevdalısı

rahmetli akademisyen

Dostumuz

Oktay Gökdemir'indir!

Gökdemir, Tarih, Tarihsel Olaylar ve Kişiler, Türkiye ve Cumhuriyet Tarihi kategorilerinde eserler yazmış bir yazardır da.

Bir kez daha özlemle anıyoruz Oktay Hoca'yı...

 

****

 

Evet, İzmir bir kale!

Peki neyin kalesi?

Çağdaşlığın, modernliğin, özgürlüğün ve hoşgörünün kalesi!

Gülümseyen insanların...

Yeni ve çağdaş olan her şeye duyulan saygının dayanılmaz hafifliğinin kalesi.

Her daim statükoya karşı çıkanların kalesi.

Cumhuriyete ve onun kurucu Ata’sına ilelebet bağlılığın kalesi.

“Özgürlüğüme dokunma” diyenlerin, “Ne olursan ol asla teslim olmam” diyenlerin kalesi.

Nazlı ve edalı bir Cumhuriyet çiçeğidir...

Onun için yıllardır direniyor...

 

****

Urlalı şair-yazar

Necati Cumalı 'nın "İthaf"ından bu dizeler...

İzmir, İzmirli, İzmir'e gönül verenlere gelsin yazıyla;

"Aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum

Gün gelir aşklarıyla anılır şehirler anılırsa

Niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa

İzmir için ne yazarsam sana adıyorum!.."

Bu yazı toplam 374 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.