Bizim paralarımızla, alın terimizle, geleceğimizden hatta evlatlarımız için aldığınız sütten bile kesilen vergilerle büyük şaşalar ve harcamalar içinde bir yerel seçim daha bitti. 5 yıl önce seçilenler yerlerini yeni seçilenlere bıraktı. Yeni seçilenler ve beraberindekiler belediye kadrolarında görevlerine başladı. Peki onlar yeni görevlerine ve yeni işlerine yelken açarlarken senin, benim yaşamımda ne değişti ?
İzmir için yazacak, çizecek olursak...
Öncelikle, 5 yıl önce seçilenler kendilerinden 5 yıl önce seçilenler gibi yeni seçilenlere ve pek tabi biz vatandaşlara devasa borç bıraktı. İzmir'deki ilçe belediyelerini devletin resmi belgeleri ışığı içinde inceleyecek olacak olursak son 5 yıl içerisinde sırtımıza şu kadar daha borç yüklendi.
ÖRNEK VERECEK OLURSAK
Örneğin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Cemil Tugay'ın kamuya verdiği zarar tamı tamına 1.905.000.000 TL. Yani Tugay'ın 5 yıl görev yaptığı Karşıyaka Belediyesi'nin borcu 1.905.000.000 TL. Devam edelim. İlçe Belediyelerin kamunun yani vatandaşların üzerine ne kadar borç yüklediğini yazalım...
Bayraklı Belediyesi kamuya olan borcu 702.400.132 TL, Gaziemir Belediyesinin kamuyu uğrattığı zararın miktarı 585.790.625 TL, Bergama Belediyesi'nin vatandaşın sırtına yüklediği borç 412.493. 375 TL, Buca Belediyesinin vatandaşın sırtına yüklediği kamu zararı miktarı tam 407.000.000 TL, Karabağlar Belediyesi'nin borcu ise
386.534.710 TL vs vs vs
Şimdi soru şu. Bir diğer şekliyle kamunun, vatandaşın parasının hesabı sorulacak mı? Devlet tarafından gönderilen bütçedeki paralar, halktan toplanan vergi, kira, satılan kamu arazilerine karşın bu kadar borç neden ve paralar nerede? Peki bu belediye başkanları hakkında soruşturma yapılacak mı? Hayır...! Geçmişte olduğu gibi hiçbir şey sorulmayacak. Yapan yaptığıyla koltuğunu yapacak olana teslim edecek.
BELEDİYELER HALKI NASIL SOYUYOR
Şimdi de belediyelerin borçtan sonra vatandaşın kanını kene misali nasıl emdiğini gösteren, belediyelerde köşenin nasıl dönüldüğünü, fakirin, fukaranın şehit evladının, öksüzün, yetimin hakkının nasıl yenildiğini gösteren ikinci kısma geçelim.
Yolsuzluk....
Açık ve net yazıyorum. Belediyeler kanunsuz, sınırsızca, arsızca, hiç korkmadan hırsızlık değil talanın yapıldığı kamu, kurum kuruluşlarıdır. Belediyeler fakirin, fukaranın, garibin, öksüzün kursağından geçecek lokmanın çalındığı üstelikte devletin en ,işlevsel bakanlığı İçişleri Bakanlığına bağlı kurumlardır. Ama ne sağdaki belediyesine dokundurur ne de soldaki. Ne sağdaki belediye hakkında yasal süreç başlatılır ne soldaki. Sağdakinin de soldakinde belediyesi birbirine dokunmaz. Neden? Çünkü hepsinin belediyesinde aynı yolsuzluk, talan organizasyonları vardır da ondan... Birine başlatırsan diğerine de başlamak zorundasın....
KALEM KALEM SOYGUN
Şehir Plancısı Ercüment Şahin, Gaze-Temiz sitesindeki köşe yazısında belediyelerin nasıl yolsuzluk yaptığını kalem, kalem şöyle yazıyor...
Bakın Ercüment Şahin'in yazıya girişi çok önemli...
Ne diyor Şahin iki defa okuyun ' Mevcut verilerle rüşvetin büyüklüğünün belediye bütçelerinin üzerinde olduğu görülmektedir'. Şehir Plancısı Ercüment Şahin belediyelerin nasıl talan yaptığını ise şöyle anlatıyor.
1) İhaleler, doğrudan teminler , şenlik harcamaları. İhalelerde rüşvet payının yüzde 30'a kadar çıktığı söylenmektedir. Özellikle konser ve şenliklerde sahne alan sanatçılara ödenen meblağlar ile kesilen faturalar arasındaki dağlar kadar büyük farklar oluşmaktadır. Ve bu farkın açıklanmaması rüşvetin karinesidir.
2) İmar Planı Değişiklikleri
A- Park, sosyal tesis, eğitim alanlarının yüksek yoğunluklu konut ve ticari amaçlı imara açılması.
B- Emsal ve kart artışları
C- İlave ve revizyon imar planları
D-Kıyı yasasının ihlal edilmedi
gibi çok sayıda işlemler kendiliğinden yapılacak işlemler değildir. Sıradan hiçbir devlet memuru da bu tür işlemlere girişmez.
3) İnşaat ruhsatları işlemleri
A- İnşaat emsallerinin proje hileleri ile inşaatın iki katına çıkarılması.
B- Hileli kot verilerek kaçak bodrum katlarına olanak sağlanması.
C) Tadilat ruhsatları ile belediye ruhsat gelirlerinin azaltılması, yeniden inşaat yapılmasına olanak sağlanması.
D) Turistik tesis ruhsatı ile özellikle kıyılarda konut yapılmasına göz yumulması (Örneğin Çeşme'de otel olarak yapılan ve satılan rezidans sayısı 10.000 adedi aşmıştır.
E) Tarım alanlarında bağ, çiftlik evi, hayvan damı ruhsatı ile lüks villa inşaatlarına göz yumulması. Örnek İzmir Sahilevleri...
4) İmar uygulamaları (Belediye, kadastro, tapu)
5) Belediye imar uygulamalarında belli kişilere özel düzenleme sahaları oluşturarak düzenleme ortaklık payı yüzde 45'in altına düşürülmesi yolu. Ortaklık payının az alınması sonucu oluşan fazla imar parsellerinden pay veya para alınmaktadır.
6) Yasadışı imar uygulamaları sonucu diğer vatandaşlar ile kamu cezalandırılmaktadır. Belirli bir bölgenin düşük gösterilmesi sonucunda diğer bölgenin ortaklık payı yükselmektedir.
7) Tarım alanları
Tarıma yönelik depolama, hayvan ahırı, sera gibi ruhsat izinlerinin sanayi tesisi, AVM, dükkan olarak kullanılmasına göz yumarak.
8) Doğal ve arkeolojik sit alanları
SİT kararlarının derecesi düşürülerek bölgenin imara açılmasını sağlayarak. Bunun sonucunda oluşan betonlaşma ile doğal çevre tahrip edilmektedir.
9) Denetimsizlik ve göz yumma
Kaçak yapılara göz yumarak rüşvet alınması
10) Bürokratik oyalama ve engelleme
Vatandaşın rutin işleri bile el altından para, rüşvet alınarak çözülmesi.
DİYECEKSİNİZ Kİ ÖRNEK VAR MI?
Diyeceksiniz ki örnek var mı bu sayılan yolsuzluk maddelerine? Çok hem de çok. İkinci yazıda. Örneğin ikinci yazıda konserlerden, ihalelerden, doğrudan satın almalardan, kamunun malını nasıl çatır, çatır satışlardan söz edeyim size.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.