Bu yazımda saz çalacağım. Oturtacağım Ankara'daki o ismi karşıma vuracağım sazın tellerine. Sazı çalarken gözlerinin içine bakacağım o yetkilinin, bakalım doğru mu söylüyor yalan mı diye. O isme sorular soracağım.

Sorularıma cevap verir mi? Doğruyu söyler mi? Şüphelerim var açıkçası. Gözlerini para hırsı bürümüş maalesef bazı kamu görevlilerinin. Hani işin içerisinde para olsun da ne olursa olsun! Ne iş olursa yaparım modunda bazıları. Şimdilik sazı şöyle kenara bırakıp ilk konumuz ve çokça mail aldığım, akıl sır erdiremediğim bir bakanlık uygulamasından, toplu bir mağduriyetin yaşandığı bir kıyaktan söz edeyim sizlere...

AVAM KAMARASINDAN MI BUNLAR?

Allah aşkına dünyanın hangi ülkesinde emekli olana çifte emeklilik tanınır. Devletin her bireyi devlet için aynıdır. Ama gelin görün ki, bizim ülkemizde bu durum böyle değildir. Nasıl mı? Yüce devletin bakanlıklarından biri olan Ticaret Bakanlığı'nda üst düzey bir yetkili olunca sanki üst düzey olmak diğer memur, amir vs.lerden farklıymış gibi bir uygulama yapılır. Bakanlığın üst düzey işler yapmış kanı üst düzey olan bu kişilere anında Gümrük Müşavirliği A karnesi verilir. Yani iki - üç yıl bakanlıkta üst düzey görev yapan bu kişilere A karnesi verilirken, işi bu olan yani ekmeğini bu işten kazanan, kazanacak olan, evine bu işten ekmek götürenlere ancak sınav kazanırsa bu belge verilir. Yani lordlar A belgesini emekli olur olmaz iç ceplerine koyarken, bizim maraba takımı sınava tabi tutulur.

AMA NE SINAV?

Tamam marabalar sınava girsinler ama kazanmak adeta mucize. Bırakın mucizeyi mucizeden de öte. Bakın yakın zamandan bir örnek vereyim sizlere

A karnesi alabilmek için 2023 yılının aralık ayında 800 kişi sınava tabi tutulmuş. Peki kaç kişi sınavı geçmiş? Tam tamına 3 kişi. Lordlar hem Gümrük Müşavirliği A karnesinden hem de emeklilikten çifte maaş alırken, maraba kullara A karnesi verilecek karne kalmamış. Çünkü yetkililer A karnelerini çoktaannn iç ceplerine koymuş. Hangi yetkili mi A karnesi almış son sınavdan? Ne yani isim isim mi yazayım?

Vallahi liste kabarık onu da yazarız inşallah...

GEÇ KARŞIMA BAKALIM MÜDÜR BEY

Şimdi yan tarafa koyduğumuz sazımızı alalım elimize. Ankara'daki o müdürü de karşımıza oturtup, başlayalım gözlerinin içine baka baka sazın tellerine vurmaya...

Bak müdür bey...!

Bu iş öyle basit bir iş değil ve işin üzerindeyim bilgin ola. Umarım ki, bu işte bir çapanoğlu dönmemiştir. Çocuklarında vardır senin mutlaka. Sende bir baba olarak umarım bu ülkenin bebelerine genetiği değiştirilmiş GDO'lu ürün yedirmemişindir. Hayır yedirdiysen iki elim yakanda şimdiden söyleyeyim. Siz nasıl evlatlarınızı özenle besliyorsanız bu memleketin evlatları da o kadar özenle beslenmeye layıktır? Haksız mıyım?

Sevgili okurlarım; hatırlayacak olursanız iki - üç yazım öncesi sizlere Mersin Gümrüğü'nde çok tanınmış bir bakliyat ve makarna firması olan A...'nın Mersin Gümrüğü'nden iç piyasaya, GDO'lu ürün sokmak istediğini ve GDO'lu ürünlerin bir bölümünün de hayır kurumlarına dağıtılmak istendiğini yazmıştım. Halk sağlığına hiçe sayan bu firmaya ne gibi işlemler yapıldığının ise karanlıkta kaldığını vurgulamıştım.

Şimdiiii bu skandalın biraz daha detaylarına girmek istiyorum. A... firmasının Mersin Gümrüğü'ne GDO'lu kırmızı mercimek getirmesinin ardından bakanlık ve Mersin Gümrüğü'nde yazışmalar başlamış.

YAZININ ALTINA O GENEL MÜDÜR İMZASINI ATAR

Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü, Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü'ne yazı yazarak A...firmasının yurda sokmak istediği mercimeğin tekrar kontrol ettirmek istediğini, bu nedenle mercimeğin kabuklarının soyulması dahil bazı işlemlere tabi tutacağını belirttiğini ve bu işlemlerin yapılırken 11 Ton mercimeğin kontrol altında antrepodan çıkarılmasını, GDO'lu mercimeğin taşınması ve nakli sırasında bulaşıcı olmaması için gerekli önlemlerin alınmasını, konu hakkında Mersin Tarım İl Müdürlüğü'ne bilgi verilmesini, söz konusu GDO'lu 11 Ton mercimekten sadece 5 tonuna bu işlemlerin uygulanmasını, memur refakatinde bu işlemlerin yapılmasını ister. Tüm bu işlemlerin yapılmasını isteyen kişi bir genel müdürdür.

ŞİMDİ SORMAK İSTERİM:

Ey sevgili genel müdür;

-Yurda GDO'lu gıda getiren her firmaya böyle uygulama yapıyor musunuz? Yapmıyorsanız A firmasının özelliği nedir?

- A firmasının getirdiği ürün GDO ise ki GDO'lu olduğu raporlarla sabit, neden malını aklama işlemi yaptırıyorsunuz? Yapılmasını istiyorsunuz?

Ey sevgili genel müdür;

- Yurduma GDO'lu bakliyat getiren firma hakkında hangi yasal prosedürü uyguladınız?

- Konu hakkında Tarım ve Sağlık Bakanlığı'nı bilgilendirdiniz mi?

- Ülkeye GDO'lu ürün sokmak isteyen A...firmasının bu ilk işi mi? Daha öncede ülkeye GDO'lu ürün sokmuş mudur? Sokmaya teşebbüs etmiş midir? Ya da şöyle sorayım siz bu konuda halk sağlığı için bir araştırma yaptınız mı? Yaptırdınız mı?

Eyyyyy sevgili genel müdür;

- GDO'lu 11 Ton kırmızı mercimek şimdi nerededir? Kanser olarak halkımın organları arasında mı, yoksa imha mı edilmiştir? Yoksa, yoksa hala daha ihraç veya iç piyasaya sürülmek için kuytu bir antrepoda bekletilmekte midir?

- 11 Ton GDO'lu kırmızı kabuklu mercimekten hayır kurumlarına bağış yapılmış mıdır? Yapıldıysa hangi hayır kurumuna yapılmıştır? Yapılan bağış sizin vicdanınıza göre hayır mıdır?

Eyyyy sevgili genel müdür;

Bu işten Sayın Bakanın, hele hele uzun adamın haberi var mıdır?

Ülkeme, ülkemin hayır kurumlarına GDO'lu ürün sokulmuşsa uzun adamın sizin sağlığınızı bozacağından haberiniz var mıdır?

Ey benim altın kalpli, gümüş tenli genel müdürüm hadi hem beni hem de kamuoyunu yapacağınız açıklamalarla rahatlatın. Eğer siz devlet olarak üzerinize düşeni yaptıysanız alnınızdan öperim ama mercimeği fırına verdiyseniz yandı gülüm keten helva.

Cevaplarınızı bekliyorum yoksa bu işin her detayı ve bilinmezi her hafta köşemde olacaktır.

Bilginize..