Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, Covid-19 salgını sebebiyle ertelenen tedavi ve ameliyatlara, normalleşme süreciyle birlikte yeniden başlandı. Pandemi sürecinde, Ege Üniversitesi Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezinde ilk karaciğer nakli yapıldı.  64 yaşındaki Meryem İmrek, EÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde Organ Nakli Bölümü Karaciğer Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Murat Zeytunlu ve Doç. Dr. Alper Uğuz tarafından gerçekleştirilen ameliyatla, normalleşme sürecinde hastanede nakil yapılan ilk hasta oldu. Merkezi ziyaret eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, nakil yapılan hastanın sağlık durumu hakkında bilgi aldı.

Normalleşme sürecinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde gerekli önlem ve tedbirlerin alındığının altını çizen Rektör Budak, “Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemizde, Covid-19 sürecinde acil hastalarımız dışında herhangi bir organ nakli yapılmamıştı. Normalleşme süreci ile birlikte artık rutinimize döndük. Özellikle Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda belirlenmiş olan ve ameliyatlarda gerekli hijyenik tedbirlerin, gerekli önlemlerin alınması koşuluyla Organ Nakli Merkezimizdeki ameliyatlarımıza başladık. İnsan hayatı son derece değerli. Hastamızın, organ nakline ihtiyacı vardı. Hocalarımız seferber oldu ve beyin ölümü gerçekleşmiş bir vatandaşımızdan karaciğer nakli yapıldı. Şu an hastamızın sağlık durumu gayet iyi. Bu normalleşme süreci ile birlikte, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemiz organ nakli alanında yine başarılı ameliyatlarını yapmaya devam edecek. Hastamıza acil şifalar diliyor, hocalarımızı da bu başarılarından dolayı tebrik ediyorum” dedi.

Organ nakli alanında  referans bir merkeze sahip olduklarını söyleyen Rektör Budak, “Ege Üniversitesi Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkezi,  organ naklinde dünyanın söz sahibi olan merkezlerinden birisidir. Yurt dışından pek çok ülkeden sağlık turizmi kapsamında organ ve doku nakli için hastanemizi tercih eden hastalar mevcut. Alanlarında en seçkin cerrahlarımızla organ ve doku naklinde öncü bir kurum olmaya devam edeceğiz. Bugün pek çok insan yaşamını sürdürebilmek için doku ve organ bekliyor. Bu kişiler bizlerin yakını veya bizzat kendimiz de olabiliriz. Dolayısıyla ülkemizdeki donör adayı sayısını artırmamız gerekiyor” diye konuştu.