COVİD-19 ÇİFTÇİLERİ TEKRAR MİLLETİN EFENDİSİ YAPTI
Covid-19 virüsü tarım sektörünün yıldızını parlattı
Dünya genelinde pandemiye dönüşen Covid-19 virüsü tarım ve gıda sektörüne iade-i itibar kazandırdı. Türkiye'de Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonominin omurgasını tarım sektörü oluştururken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Köylü Milletin Efendisidir" sözüyle çiftçilerin toplum içindeki konumunu perçinlemişti.
Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılında Tarım Sektörü, Gayri Safi Milli Hasıladan yüzde 43 pay alırken, 1926 yılında yüzde 49.6'lık payla GSMH içindeki en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye'nin 1923 yılında Gayri Safi Milli Hasılası yaklaşık 3 milyar TL iken, tarım sektörü 1 milyar 263 milyon TL'lik payla temsil ediliyordu. Tarım sektörünün GSMH'dan aldığı pay sonraki yıllarda gerileyerek 2018 yılı sonunda yüzde 5.8'e kadar düştü.
Cumhuriyetin ilan edildiği tarihte Türkiye nüfusunun yüzde 76'sı kırsalda yaşarken, tarım sektöründen geçimini sağlayan kesim toplumun yüzde 80'ini geçiyordu. 2018 yılı sonunda istihdamda tarım sektörünün payı yüzde 17,3'e gerilemiş durumda. Bu yıl 14 Mayıs Çiftçiler Günü Covid-19 günlerinde kutlanıyor.
Türkiye'de tarım ürünleri ihracatında lider konumda olan Ege İhracatçı Birlikleri başkanları 14 Mayıs Çiftçiler Günü nedeniyle verdikleri mesajlarda, Covid-19 virüsünün tarım sektörünün önemini tekrar ortaya koyduğu görüşünde birleştiler.
Eskinazi: "Tarım sektöründe sürdürülebilirlik ana gayemiz olmalı"
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Covid-19 salgın sürecinin tarım ülkesi olmanın kıymetini anlamamızı sağladığına işaret etti. "Bu süreçte, tarımsal ihtiyaçların her zaman başka ülkelerden tedarik edilemeyeceğini de öğrendik" değerlendirmesinde bulunan Eskinazi, " Toplum sağlığı için salgın dönemlerinde başka ülkelerden ithalat yapmak mümkün olamayabiliyor. Üretim politikamızı, tarımda mümkün olduğu kadar dışa bağımlı olmamak üzerine kurmalıyız. Gelecekte var olabilecek her koşula karşı kendi kendimize yetecek şekilde, kimsede yokken biz onlara satabilecek şekilde tarım politikamızı oluşturmalıyız. Tarımsal üretim planlarımız, teşvik sistemimiz; mevsime, yıla göre değil daha uzun vadeli projeksiyonlar yapılarak tasarlanmalıdır. Ana gayemiz, tarım sektöründe sürdürülebilirlik olmalıdır" diye konuştu.
Türk çiftçisinin ürettiği ve 220 milyar TL'lik ekonomik büyüklüğe ulaşan tarım ürünlerinin Türkiye'nin coğrafi yakınlığı sayesinde mal tesliminde rekabet avantajı bulunan Avrupa pazarının gıda tüketimini rahatlıkla karşılayabilecek durumda olduğumuza değinen Eskinazi, verimliliği arttırmak için israfı önleyecek şekilde tesislerimizi güncellememiz gerektiğini dile getirdi.
Birol Celep; "Gıda güvenliği her zamankinden daha önemli hale geldi"
Covid-19 salgınının sağlıklı gıdaya erişimin ne kadar önemli olduğu konusunda insanları bilinçlendirdiğine vurgu yapan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, bundan sonra insanların tüketim ve satın alma tercihlerini, çoğunlukla sağlıklı gıda ürünlerinden yana kullanacaklarını ifade etti.
Celep, ‘’Ülke olarak organik üretimdeki 35 yıllık birikimimizi avantaja çevirebilir, yeni dönemde organik üretime ağırlık vererek hedef pazarlarımızdaki rakiplerimize karşı rekabette bir adım öne geçebiliriz. İtalya ve İspanya’nın salgın sonrası yaşadığı güçlüklerin ticari açıdan baktığımızda Türkiye’ye bir fırsat doğurabileceği de göz ardı edilemez. İşimizdeki potansiyeli ortaya çıkaracak hedefler belirleyerek, Türkiye’nin adının sağlıklı ve kaliteli ürünlerle anılması için çalışmalıyız Ayrıca, Salgın sonrası tarım işçiliği alanındaki istihdam taleplerinde sıkıntılar olabilecektir. Kırsal kesimden büyükşehirlere geçmişten günümüze süregelen dengesiz göç de bu sıkıntıda kuşkusuz rol oynuyor.‘’ diye konuştu.
Tarım sektörünün insanlık tarihi boyunca önemini koruyan stratejik bir sektör olduğunun altını çizen Celep, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarım sektörünün gerekliliği ve stratejik değeri gün geçtikçe daha da iyi anlaşılmakta ve görünen o ki değişen dünya, toprağa çok daha fazla önem vermemiz gerektiğini bize öğretti. Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Köylü Milletin Efendisidir' sözünde vurgu yaptığı gibi çalışkanlığın ve üretkenliğin zirvesinde oturan çiftçilerimizin sosyo-ekonomik olarak güçlenmesi, hayat standartlarının yükselmesi ve ürettikleri ürünlerin dünya pazarlarına ulaşabilmesi için her türlü desteğin verilmesi gerektiğine inanıyorum.Şahsım ve temsil ettiğim kurumum adına, alın terini toprağa ekerek geçimini sağlayan, tarımsal üretimin her kademesinde emeği geçen çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü kutluyorum."
Uçak; "14 Mayıs'ta Çiftçilerimizi alkışlamaya davet ediyorum"
Dünya nüfusunun hızla arttığı, insanları besleyecek tarım topraklarının hızla tükendiği gerçeği ile yüz yüze kaldığımız bir dönemde, tüm dünyanın Coronavirüs’le tanıştığını dile getiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Pandemi ile birlikte dünyanın; toprağın, tarımın, tarım üreticisinin önemini çok acı ve yıkıcı bir deneyim ile bir kez daha gördüğüne dikkati çekti.
"Pandemi sürecinin ilk gününden itibaren büyük bir özveri ile çalışan sağlık mensuplarını alkışladığımız gibi, 14 Mayıs çiftçiler gününde; Büyük bir özveri ile toprağı işleyen, bahçesinde-tarlasında çalışan, alın teri döken çiftçilerimizi, ürünleri toplayan tarım işçilerimizi alkışlıyorum. Herkesi ‘de 14 Mayıs günü çiftçilerimizi alkışlamaya davet ediyorum" çağrısında bulunan Uçak, "Covid-19 sürecinde genel ihracatımızda önemli kayıplar vermemize karşın, gıda sektörlerimizin çoğu ihracatını arttırmayı sürdürdü. Gıda ihracatında hava kargonun önemi büyük. O yüzden mevcut sistemimiz elden geçirilmeli, kargo kapasitemizin arttırılması için herkes elini taşın altına sokmalı. Bu sürecin Türk ihracatçısının lehine olması için Ege İhracatçı Birlikleri olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız" diyerek sözlerini noktaladı.
Mustafa Terci: "Tarımsal üretim tavizsiz desteklenmeli"
14 Mayıs Çiftçiler Günü'nü Covid-19 nedeniyle dünyanın çaresiz kaldığı bir süreçte kutladıklarını kaydeden Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, Covid-19 virüsü tarımsal üretimin ne kadar vazgeçilmez olduğunu, ülkelerin tarımsal üretimlerini tavizsiz desteklemesinin önemini çok çarpıcı bir şekilde ortaya çıkardığına işaret etti.
"Tarım üretimimizi yeterli, verimli, katma değerli ve sürdürülebilir kılmamız İçin çiftçilerimize hak ettikleri destekler vazgeçilmezdir" diyen Terci sözlerini şöyle tamamladı:
"Çiftçilerimizin üretimleri sadece girdi maliyetlerinin uygunluğu ve sağlanan desteklerinin miktarları yanında ayrıca doğanın sunduğu üretim sürecindeki iklim koşullarının da büyük etkisi altındadır. 24 milyon hektar tarım arazisine sahip olan ülkemizin ithalat yerine, yerli üretimi destekleyici politikalara yoğunlaşması Türk çiftçisine verilecek en büyük destek olacaktır. Bu vesileyle çiftçilerimize bol kazançlı ve bereketli üretim dileklerimle Dünya çiftçiler gününü kutluyorum."
Davut Er; "Üretmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur"
Tarım sektörünü dünyanın mihenk taşı olarak nitelendiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, "Üretmeyen toplumların yok olmaya mahkum olduğu bir gerçektir ve bizi var eden çiftçilerimize müteşekkiriz. Tarihte rastladığımız belki de ilk meslek olan çiftçiliğin hak ettiği değeri görmesi ve ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız ve herkesi de görev almaya davet ediyoruz" diye konuştu.
Genç, dinamik çiftçiler yetiştirmeliyiz
Çiftçiliğin basit bir meslek olmadığını ifade eden EZZİB Başkanı Er, "Türkiye'de çiftçilik yapan bugün ülkemizde olduğu gibi sadece ihtiyarların işi olmadığını ve genç, dinamik çiftçiler yetiştirmemiz gerektiğini bugünlerde daha iyi anlamış bulunuyoruz. Türkiye’de çiftçilikte yaş ortalaması neredeyse 60 civarıdır, genç nüfusu çiftçilik yapmaya özendirecek şartların ve üretim politikalarının mutlaka oluşturulması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
"Tarım ürünlerini yetiştiren çiftçilere daha fazla destek vererek kendi kendisine yeten bir ülke olmalıyız" diyen Er sözlerini şöyle tamamladı: "Tarım ürünleri ithalatına harcayacağımız paranın bir kısmını çiftçilerimize destek olarak ayırabilirsek üretimi çok daha yukarı taşıyacağımıza olan inancımız tamdır. Bu vesile ile 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü en içten dileklerimle kutluyorum."
Yağcı: "Hasat dönemi ithalat izinleri çiftçilerimizi zor durumda bırakıyor"
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ile tarımın ne kadar stratejik bir sektör olduğunun gözler önüne serildiğine vurgu yapan Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, özellikle hasat dönemlerinde verilen ithalat izinleri ile çiftçilerin zor durumda kaldığına dikkati çekti.
Covid-19 sürecinde, tarımsal üretimde sürdürülebilirlik ve gıda arz güvenliği kavramlarının öneminin bir kez daha anlaşıldığını anlatan Yağcı; "Tarımsal üretimde dünya genelinde 7. Avrupa'dailk sırada yer alan Ülkemizde tarım sektörünün geleceği için teknoloji ile entegre sürdürülebilir bir tarım anlayışı ile ilerlenmesi gerektiği açıktır. Topraklarını yoğun bir emek ve fedakarlıkla işleyen veemeğinin karşılığını sonuna kadar hak eden çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü en içten duygularımla kutlarım" dedi.
Girit; "Çiftçi ve üreticileri dünya mutfağının aşçı başı"
Dünya mutfaklarına su ürünleri, kanatlı eti, yumurta, süt ve süt ürünleri ve bal ulaştıran Ege Bölgesi'nden yapılan 5 milyar dolarlık gıda ürünleri ihracatının 1 milyar dolarlık dilimini gerçekleştirerek gıda ürünleri ihracatında lider konumda olan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, çiftçi ve üreticileri dünya mutfağının aşçı başı olarak tanımladı.
"Çiftçi ve üreticiler kendilerine ne kadar destek verilirse fazlasıyla insanlığın hizmetine sunacaktır" değerlendirmesinde bulunan Girit, "Onlara her yatırım, varlık/yokluk riskini azaltacak, sağlıklı ve sürdürebilir gıdaya erişim kolaylaşacaktır" diye konuştu.
Türkiye ihracatı düşerken, tarım ürünleri ihracatı arttı
Türkiye'nin ihracatı 2020 yılının Ocak - Nisan döneminde yüzde 13,3'lük düşüşle 54 milyar 975 milyon dolardan, 47 milyar 640 milyon dolara gerilerken, tarım ihracatı yüzde 3'lük artışla 7,5 milyar dolardan 7,8 milyar dolara yükseldi.
Fındık ihracatı yüzde 32,6'lık artışla 568 milyon dolardan, 754 milyon dolara çıkarken, Yaş meyve sebze ihracatı yüzde 21,6'lık artışla 621 milyon dolardan, 756 milyon dolara çıktı. Meyve sebze mamulleri ihracatı yüzde 13'lük yükselişle 500 milyon dolardan, 565 milyon dolara ilerledi. Hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatı ise; yüzde 4'lük gelişimle 2 milyar 404 milyon dolara çıktı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.