Çiğli’de esnafa, Bayındır’da üreticilere seslenen Sındır, “31 Mart akşamı demokrasi tarihimize altın harflerle yazılacak, kırdan üretimden uzaklaştırılan çiftçilerimiz, kepenk kapatan esnafımız karanlığa ışık tutacak. Bugün 42 milyon dönüm verimli arazi ekilip, biçilmiyor” dedi.

 “TÜRKİYE'NİN DIŞ BORCU 450 MİLYAR DOLAR”

31 Mart seçimleri sadece yerel yönetim anlayışı içine sıkıştırılamayacağını ifade eden Sındır, “31 Mart Yerel Seçimleri ülkemizin demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak. Kırdan uzaklaştırılan üreticimiz, kepenk kapatan esnafımız, açlığa, yoksulluğa mahkum edilen emeklimiz, gelir adaletinden yoksun bırakılan işçimiz, memurumuz, çalışanımız karanlığa ışık tutacak. Türkiye'nin dış borcunu 2002’den bugüne 3,5 kat artırarak 450 milyar dolara dayandıran, doğan her çocuğumuzun 5 bin 513 dolar borçlu olarak dünyaya gelmesine neden olan bu iktidar sandıkta milletimize hesap verecek. Yurdumuzu uçurumun kenarına sürükleyenler milletimizin artık yüzüne bakamayacak” dedi.

“ÜRETİCİMİZ PERİŞAN ŞİMDİ SÖZ SİZDE BU İKTİDARA GEREKEN DERSİ VERİN”

Politikasızlığı politika haline getirenlerin Türkiye’de tarımı bitirdiğini söyleyerek sözlerine devam eden Sındır, “Türk aydınlanma devriminin en büyük taşıyıcı kolonu tarım sektörü olmuştur. Atamızın çizdiği yolda biz ‘Milli ekonominin temeli tarımdır’ diyenleriz. Bu iktidar 17 yılda tarımı yerle bir etti. Türkiye'de işlenen tarım alanları 2002'de 239 milyon dönüm iken, bugün 197 milyon dönüme indi. Bugün Türkiye’de 42 milyon dönüm verimli arazi ekilip, biçilmiyor. Çünkü sizler yani üreticimiz tarlasını ekip biçerse maliyetini karşılayamıyor. Çiftçimiz, ürününü piyasaya sürdüğünde maliyetlerini çıkaramıyor. Hayvan pazarlarında artık besi danalarından daha fazla süt inekleri satılıyor. Zira yem fiyatları çok fazla süt fiyatı ise maliyeti karşılamıyor. Tarımı bitirdiler milletin efendisi köylümüzü kırdan, üretimden uzaklaştırdılar” dedi.

“ÜRETİCİYİ TÜCCARA TESLİM ETMEYECEĞİZ”

Bayındır’da gerçekleşen mitingde İzmir Milletvekili Sındır, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu iktidar son 16 yılda Türkiye'nin tarım ve hayvancılık alanında yaptığı ithalatı 95 milyar doların üzerine taşıdılar. Tarım kanununda belirtilen desteklemeleri üreticilerimize hiçbir zaman vermediler. Tarım Kanunu şu anda diyor ki, 'Üreticiye destek, milli gelirin en az yüzde 1'i kadar olmak zorunda.' Kanunu çiğnediler. Üretenin, yurdumuza değer katanın her zaman karşısında oldular. Gittiğimiz her yerde görüyorum, üreticimiz perişan. Yerel seçimleri kazandığımızda belediyelerimiz aracılığıyla üreticimizin maliyetlerini düşürücü önlemler alacak ve üreticinin ürününü değerinden satmasını sağlayan piyasa mekanizmasını kuracağız. Üreticiyi tüccara teslim etmeyeceğiz. Şimdi söz sizde bu iktidara gereken dersi verin” dedi.