CHP'Lİ POLAT'TAN SİYASETTE YOZLAŞMA UYARISI
CHP’li Polat, siyasetteki yozlaşmanın giderek arttığını, bunun da toplumun yapısını bozduğunu vurgulayarak, “Siyasetin eski güvenini kazanması için hem siyasetçilere, hem de topluma önemli ödevler düşüyor.." dedi.
CHP'Lİ POLAT'TAN SİYASETTE YOZLAŞMA UYARISI
CHP’li Polat, siyasetteki yozlaşmanın giderek arttığını, bunun da toplumun yapısını bozduğunu vurgulayarak, “Siyasetin eski güvenini kazanması için hem siyasetçilere, hem de topluma önemli ödevler düşüyor. Birbirimizin hukukuna saygı duyarak siyaseti güçlendireceğiz. Eleştiriye açık olacağız, her eleştiriden sonra kalkıp insanları mahkeme kapılarında süründürmeyerek siyaset kurumunu güçlendireceğiz” diye konuştu.
Milli Eğitim eski Bakanı İsmet Yılmaz’ın Sivas’ta AKP’nin adayı Hilmi Bilgin’e oy isterken, “cennet beratı” dediğini anımsatan Polat, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatifi Başkanı Salahaddin Hünü’nün de hemen ardından “AK Parti’ye oy vermeyeni Allah çarpar” dediğini hatırlattı. Polat, “Bu da siyasi yozlaşmanın nereye kadar geldiğinin ciddi bir göstergesidir” dedi.
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, siyasetteki yozlaşmanın giderek arttığını, bunun da toplumun yapısını bozduğunu söyledi. Milli Eğitim eski Bakanı İsmet Yılmaz’ın Sivas’ta AKP’nin adayı Hilmi Bilgin’e oy isterken, “cennet beratı” ifadesini kullandığını anımsatan Polat, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatifi Başkanı Salahaddin Hünü’nün de hemen ardından “AK Parti’ye oy vermeyeni Allah çarpar” dediğini hatırlattı. Polat, “Bu da siyasi yozlaşmanın nereye kadar geldiğinin ciddi bir göstergesidir. Siyasetin eski güvenini kazanması için hem siyasetçilere, hem de topluma önemli ödevler düşüyor” dedi.
“BALIK BAŞTAN KOKAR”
CHP’li Polat, TBMM Genel Kurulu’nda İyi Parti’nin siyasi yozlaşma üzerine verdiği grup önerisi üzerine yaptığı konuşmada, siyasi yozlaşma ve siyasette dejenerasyona “dur” diyebilmek için görevlerinden istifa eden Fatma Kaplan Hürriyet’i ve İsmail Ok’u selamlayarak, kendilerine teşekkür etti. Siyasetin bir zarafeti ve nezaketi olduğunu vurgulayan Polat, şöyle devam etti:
“Memlekette derler ki: ‘Balık baştan kokar.’ Biz ilk buraya geldiğimiz gün bir sayın milletvekilinin Anayasa’ya sadakat üzerine yemin etmeye başladığında yuhalanmasıyla birlikte siyasetteki yozlaşmanın nereye geldiğini gördük. Yine bu Meclis’e geldiğimiz günden beri FETÖ’yle ciddi bir mücadelenin yapıldığını iktidar milletvekilleri, Meclisin 1’inci partisinin milletvekilleri de ciddi bir şekilde iddia ettiler. Bugüne kadar siyasi ayağının araştırılmasıyla ilgili herhangi bir şey yapmadılar. Bunu da siyasi yozlaşmanın bir kanıtı olarak görüyorum.”
“SİYASETTEKİ YOZLAŞMA TOPLUMUN YAPISINI BOZUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün partilerin genel başkanlarına söylediği sözleri TBMM’de zikretmek istemediğini, ancak bunların nelere yol açtığı hep beraber gördüklerini anlatan Polat, şunları söyledi:
“Kabinede beraber görev yaptığı bir eski bakanın, kendi adayına oy isterken dinimizi de siyasete alet ederek bir cennet beratı olacağını kendi adaylarının desteklenerek söylemesi, hemen arkasından, bir sayın eski bakan söyler de İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Kooperatifi buradan ödev bilir, ‘Ak Parti’ye oy vermeyeni Allah çarpar.’ der. Bu da siyasi yozlaşmanın nereye kadar geldiğinin ciddi bir göstergesidir. Siyasette yozlaşmanın topluma ve devlete sirayet etmesiyle toplumun yapısının nasıl bozulduğunu, köşe dönmeci anlayışların, stokçuluğun sizler tarafından ortaya konduğunu görmekteyiz. Biz devlette liyakatle yükselmeyi hep söyledik, söylemeye devam ettik. Ben Ticaret Bakanı’na sürekli buradan seslendim, kendisi bizi pek dinlememiş olmalı ki Diyanet İşleri’nden bir memuru İstanbul gümrüklerine yönetici olarak ataması da siyasetin devlete yansıyan bir yozlaşmasının göstergesi.”
“BİRBİRİMİZİN HUKUKUNA SAYGI DUYARAK SİYASETİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Polat, siyasetin yozlaşmaması, yeniden eski güvenini kazanması için hem siyasetçilere, hem de topluma önemli ödevler düştüğünü vurgulayarak, “Birbirimizin hukukuna saygı duyarak siyaseti güçlendireceğiz. Birbirimizin konuşmalarına nezaketle karşılık vererek birbirimizi ve siyaset kurumunu tekrar güçlendirmek durumunda kalacağız. Eleştiriye açık olacağız, her eleştiriden sonra kalkıp insanları mahkeme kapılarında süründürmeyerek siyaset kurumunu güçlendireceğiz. Bu bizlerin üzerine düşen en önemli ödev diyorum. Nezaketin ve zarafetin dilimize ve siyaset kurumuna yansımasını temenni ediyorum” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.