ADI GİBİ YİĞİT CESUR ADAM; ALPAY...
Okuduğu lisenin futbol takımının en iyi oyuncularındandı.
Kısa sürede Ankara Demirsporlu oldu.
Genç Milli Futbol Takımı’na seçildi hemen.
Ay-Yıldızlı formayı kuşandığı gün dünyalar onundu...
Futbol yüzünden derslerde devamsızlık yapması sorundu yalnız.
Kendisi anlatıyor;
“Sıfırcı Fevziye lakaplı bir hocamız vardı.
Çok iyi, çok katı disiplinli bir hoca.
Çocuklar dersi kaynatmak
için ‘Alpay gol atmış’ falan diye gazeteleri getiriyorlar,
bu çıldırıyor. ‘Alpay sınıfta kalacak’ diyor.
Atatürk Lisesi’nden hemen tasdiknamemi aldım, Gazi Lisesi’ne geçtim.
Mezun olmayı da başardım...’’
***
Gençlerbirliği; Başkent’in fırtına gibi esen ekibidir.
Kısa sürede bu takıma transferi gerçekleşir.
Hiç unutmam;
4 yıl önce İzmir-Bostanlı’daki konserinde
Futbolculuk günlerini şöyle paylaşmıştı hayranlarıyla;
‘’Forvettim. Yetenekliydim ama iyi kullanmasını bilmiyordum.
Disiplinden uzaktım. Antrenman yapmayı sevmezdim.
İdmansız maça çıkardım! Şimdiki aklım olsaydı. Ahh.Ahh!..’’
***
Hukuk Fakültesi’ni bitirir, avukatlık yapmaz!
Çünkü müziğe gönlünü açmıştır.
Ona göre; ‘’Tüm sanatsal olgular içinde en
kolay iletişim aracıdır müzik!’’
İlk 45’liği ‘’Kara Tren’’le 70’lerden bugünlere efsaneleşecektir.
‘’Dağların Gözyaşları’’, ‘’Ah Berelim’’, ‘’Yekte’’,
‘’Fabrika Kızı’’ ve ‘’Eylül’de Gel’’ hitlerindendir.
Sedat Hayran’a verdiği röportajda ‘’ Bir
şarkının tutulması, hit olması, ancak toplumun
yaşamına girebilmesiyle mümkündür.’’der...
İşte onlardan ‘’Fabrika Kızı’’ ve ‘’Eylül’de Gel’’,
bugün marş gibi dillerdedir.
***
Bora Ayanoğlu bestesi ‘’Fabrika Kızı’na ayrı değinmek gerekir.
Ayanoğlu, 1969’da gazetede Cibali Tütün
Fabrikası’nda tütün saran bir emekçi kadın
fotoğrafı görüp etkilendi ve o unutulmaz dizeleri yazdı:
“Fabrikada tütün sarar sanki kendi içer gibi /
Sararken de hayal kurar bütün insanlar gibi...”
1970; Türkiye’de işçi hareketinin ve sendikacılığın bayraklaştığı yıldı.
‘’Fabrika Kızı’’ da emekçi kesimde popülerliğe kavuşmuştu.
Naim Dilmener’in tanımlamasıyla,
“proleter sınıfı Türkçe popa dahil eden
ilk örnek”ti.
Yine Murat Meriç’in ‘’100 Şarkıda
Memleket Tarihi’’ kitabında da üzerinde durduğu gibi,
önemli bir köşe taşı olma özelliğine sahipti.
***
Sözünü ettiğimiz; geçmişin futbolcusu, yıllardır o kadife sesini
hiç bıkmadan dinlediğimiz…
Gezi sürecinde Ankara’daki bir polis tarafından başından
vurularak öldürülen Ethem Sarısülük için ‘’ bir dost kurşunu beynimde
yok artık direnecek gücüm/ yok, yok, yok/
yok/tamam tamam/ ben yenildim
siz yendiniz/ ama ben, kazandım/ siz kaybettiniz.’’dizeleriyle
‘’Ethem’in Sessiz Çığlığı’’nı besteleyen…
‘’50’nci Sanat Yılı’’ konserinde Deniz Gezmişler’in,
Berkin Elvan’ın fotoğrafları gösterildiği sırada
“Sıradaki şarkım, devlet tarafından zalimce katledilen
bu güzel insanlara gelsin” dediği için ‘’terörist’’
yaftasıyla hakkında soruşturma başlatılan şarkıcı;
bugün ‘’84 yaşındaki delikanlı’’…
Soruşturmayı duyunca -başkaları gibi- çark etmeyip
‘’ben sanatçı olarak ezilenlerin ve
haksız yere küstürülenlerin yanında oldum.
Denizler’e, Berkin’e şarkı ithaf etmek ,
Gezi’yi savunmak terörse; ben teröristim.
Bunu her yerde söylerim’’ diyen…
O; Paslanmaz Yürekli... Dev Sanatçı Alpay’dır!..
Ey Güzel İnsan,
‘’Şu deniz şu gök gizlenebilir
Seni sevdiğim/iz gizlenemez!’’
Yüreğimizdeki sıcak sevgilerle anıp saygı duyacağız.
Ne teröristi?
Umudun, sevdanın, güzelliğin mavi türkülerini,
şarkılarını söylemeye devam!
Eğilmeyen başın önünde eğiliyor, eğilmeyen başımız!
Alkışlarla
adı gibi cesur yiğit adam; Alpay!..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.