80 BİN FOSEPTİK ÇUKURUNUN KANALİZASYONA BAĞLI OLMADIĞI İZMİR'DE 'YAŞANILABİLİR KENT' İMZASI ATILDI
“Akıllı kent daha yaşanabilir, mutlu ve kapsayıcı şehir anlamına geliyor.
80 bin foseptik çukurunun kanalizasyon şebekesine bağlı olmadığı anlaşılan İzmir ilginç bir anlaşmaya imza attı. TMMM gündemine gelen foseptik sorunu ile geçen hafta çok tartışılan kentte, İzmir Büyükşehir Belediyesi bugün bir haber geçti. Haberde, İzmir'in akıllı şehir olma yolunda bir adım daha attığı kaydedildi. Bunun anlamının “Akıllı kent daha yaşanabilir, mutlu ve kapsayıcı şehir anlamına geldiğinin altı çizildi.
Haberde şu bilgilere yer verildi.
' İzmir Büyükşehir Belediyesi, 152 dünya kentini birbirine bağlayan Açık ve Çevik Akıllı Şehirler (OASC-Open and Agile Smart Cities) topluluğuna dâhil oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, OASC ile işbirliğinin İzmir'e daha şeffaf, demokratik ve erişilebilir dijital çözümler geliştirmek açısından büyük fırsatlar sunacağını söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, dünyanın en büyük akıllı şehir inovasyon ekosistemlerinden biri olan Açık ve Çevik Akıllı Şehirler (OASC-Open and Agile Smart Cities) topluluğuna katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle beraber OASC Türkiye ağını oluşturan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu sayede dünyada “akıllı şehir” olarak tanınan kentlerle iletişim halinde olacak ve iyi uygulama örneklerinden faydalanacak. Böylece hem İzmir’i akıllı şehir konusunda bir adım öne çıkartacak hem de yerelde yapılan çalışmaları küresel ölçekte tanıtma imkânına sahip olacak.
Şeffaf, demokratik ve erişilebilir dijital çözümler
Akıllı kent kavramının demokrasi için önemine değinen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Akıllı kent daha yaşanabilir, mutlu ve kapsayıcı şehir anlamına geliyor. OASC ile işbirliği İzmir'e daha şeffaf, demokratik ve erişilebilir dijital çözümler geliştirmek açısından büyük fırsatlar sunacak. Günümüzdeki krizin üstesinden gelmek ve birlikte yeni çözümler bulmak için bir araya gelmemiz, fikir alışverişinde bulunmamız gerekiyor” dedi. 152 akıllı şehri birbirine bağlayan uluslararası akıllı şehir ağı OASC’nin CEO'su Davor Meersman ise “Bunlar OASC için heyecan verici zamanlar. İstanbul ve İzmir şehirlerinin katılımıyla ortaya çıkan OASC Türkiye oluşumu, kamu sektöründe başarılı dijital dönüşümün anahtarı olan açıklık, birlikte çalışabilirlik ve şeffaflık konusunda doğru yolda olduğumuz u gösteriyor” şeklinde konuştu.
“Akıllı şehir olmak demokrasiye bir adım daha yaklaşmaktır”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçen yıl Kasım ayında Barcelona Akıllı Kentler Expo’suna (Smart City EXPO World Congress) katılarak İzmir’in akıllı kent vizyonunu uluslararası alana taşımıştı. 20 Kasım’daki "The Smart City Lab Workshop (Akıllı Kent Laboratuvarı Çalıştayı)" etkinliğinde farklı sektörlerden gelen temsilciler İzmir’in akıllı kent olması yönündeki yol haritasına ilişkin görüş alışverişinde bulunmuştu. Başkan Tunç Soyer ise demokrasi ve akıllı kent vurgusu yaparak "Birlikte yaşamaya, özgürlüğe ve adalete karşı olmak insanlık için korkunç bir krizi temsil ediyor. Akıllı şehir dediğimizde demokrasiye bir adım daha yaklaşmaktan söz etmiş oluyoruz. Demokrasiyi teknolojiyle buluşturursak, insanlara demokratik değerleri taşımak için yeni kanallar açabiliriz. Bu nedenle şehrimiz için de dijital dönüş üm stratejisi önem kazanıyor” demişti.
80 BİN FOSEPTİK ÇUKURU HABERİ
Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan KALYONCU, İzmir’de kanalizasyon sitemine bağlı olmayan 80 binden fazla fosseptik bulunduğunu hatırlatarak yol açabileceği riskler konusunda soru önergesi hazırladı.
Kalyoncu, Bakan Kurum’a yönelttiği sorularla TBMM gündemine taşıdığı konuları şöyle açıkladı.
“İzmir kanalizasyon sistemi dışındaki fosseptik miktarına bakıldığında, hiç hak etmediği halde irice bir köy görünümündedir. 80 binden fazla fosseptiğin tarım alanlarına ve su havzalarına hangi ölçüde sızdığı konusu belirsizdir. Bunun yol açabileceği riskler konusunda hem İzmir Büyükşehir Belediyesini hem Bakanlığı hem de kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bu soruları hazırladık. Şehrimize ve memleketimize hayırlı bir işe başlanması için yetkilerin bu vesileyle uyanmasını ümit ediyorum.”
Kalyoncu, konunun çevre ve halk sağlığı açısından önemini vurgulayarak “Fosseptikten yaşanan sızıntının bulaştığı toprak, buradan sızarak ulaştığı su kaynakları ve içme suyu barajları doğrudan tarım ürünlerini, hayvan ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Ayrıca yağmur suyu kanallarının ayrılmamış olması, yoğun yağışlarda kanalizasyonun alıcı ortamlara bırakılmasına yol açmaktadır. Tahtalı Barajı başta olmak üzere su havzaları tehlike altındadır. İzmir Körfezinin de kirlenmesi, yağışlı günlerde şehrin sokaklarına taşan ve iç körfeze taşınan kanalizasyon atıkları yüzünden artmaktadır.”dedi.
Kalyoncu önergesinde şunları kaydetti:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın beyanına göre İzmir ilinde 80 binden fazla kanalizasyon sistemine bağlı olmayan foseptik mevcuttur. Bunun yanında şehir merkezinde yağmur suyu ile kanalizasyonun birbirine karıştığı ve aynı hatların kullanıldığı bilinmektedir.
Bu kapsamda;
1- Kanalizasyona bağlı olmayan foseptikler sızdırmasız mıdır?
2- Bu foseptiklerin bulunduğu alanlar nerededir?
3- Bu foseptiklerin tarım alanlarına etkisi var mıdır?
4. Yoğun yağmur yağışında özellikle içme suyu havzası olan Tahtalı barajı ve benzeri alanlara fosseptik karışmakta mıdır?
5- İçme suyuna foseptik karışma durumunun beraberinde getireceği sağlık problemleri için herhangi bir önlem alınmış mıdır?
6- Ayrılmamış yağmur suyu hatlarından kanalizasyon alıcı ortamlara bırakılmaktadır. Bu deşarj İzmir'de nerede veya nerelerde yapılmaktadır?
7- Bu deşarj işleminin çevreye verdiği zarar tespit edilmiş midir?
8- İzmir Körfezi'nde iç körfez su kalitesi açısından en kötü seviyededir. Bu atıklar körfezin kirliliğini artırmakta mıdır?
9. Yoğun yağışlarda şehrin sokaklarına taşan foseptik sağlık açısından hangi riskleri oluşturmaktadır?
10- Bakanlığınızın bu riski önlemek için yaptırımları nelerdir?
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.